🃏 Zina Yapan Kadın Nafaka Alabilir Mi
FVmJ. Sigortalı çalışan nafaka Alabilir mi Boşanırken nafaka alabilmenin, bazı yasal şartları vardır. Bu konu üzerine en çok merak edilense, sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi? sorusudur. Şartlara göre, sigortalı çalışan kadınlar da, nafaka alabilmektedir. Sigortalı Çalışan Kadın Nafaka Alabilir mi Modern yaşamın, insanların rahatlık ve konforu adına önemli getirileri vardır. Özellikle son zamanlarda yaşanan gelişmeler, insanların yaşam kalitesini büyük oranda arttırmıştır. Ancak, yaşanan bu gelişmelerin, olumlu yönleri olduğu kadar, olumsuz tarafları da vardır. Yaşadığımız dönemde, eskiye nazaran boşanmaların arttığı gözlenmektedir. Boşanma, iki tarafın da hayatında köklü değişikliklere sebep olmaktadır. Kadınlar, olası bir boşanma durumunda maddiyat açısından daha çok sıkıntı çekmekte, evlilik süresince sahip olduğu imkanlara yine sahip olmak ve mağdur olmamak için, eşinden nafaka talebinde bulunmaktadır. Çoğu kişi, sigortalı olarak çalışan kadınların nafaka alamayacağını düşünür. Ancak, çalışan kadın nafaka alabilir mi? diye araştırırsa, Boşanma Hukuku’na göre sigortalı olarak çalışan bayanların nafaka alabileceğini görür. Kadınların, boşanırken eşlerinden talep ettikleri ve almaya hak kazandıkları nafakaya yoksulluk nafakası denir. Bu nafaka, hayatı birden değişen kadınların, maddi sıkıntı çekmesini önlemeye yöneliktir. Yasalarda belirtilen diğer şartlar da mevcutsa, çalışan kadın nafaka alabilir. Kadının nafaka alabilmesi için en öncelikli koşul, tabi ki nafaka talebinde bulunmasıdır. Nafaka talebi sonrası, boşanma konusunda, erkeğe göre haklılığını da ispatlamalıdır. Yani boşanma, daha çok kadının değil, erkeğin kusurundan kaynaklanmış olmalıdır. Boşanma sonrası, kadının ani bir maddi değişim içine girecek ve fakirlik çekecek olması da, sigortalı çalışan kadınların nafaka alma şartlarıdır. Bu şartlar sağlandığında, çalışan kadın boşanırken eşinden nafaka talep edebilir, eşinin maddi durumuna göre de kendisine belirli bir miktar nafaka bağlanır. Ancak kadının nafaka alabilmesi için, boşanma davasının açılmasından itibaren bir yıl içerisinde nafaka talebinde bulunması gerekmektedir. Bir yıldan sonra kadın, nafaka hakkını yasal olarak kaybetmektedir. Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi sorusuna evet cevabını verdik de, bazı kişiler, kadınların ne kadar nafaka alabileceğini de merak etmektedir. Nafaka ücretleri, boşanma nedenlerinden eşlerin maddi durumuna kadar birçok somut faktöre göre değişmektedir. İki tarafın da şartlarına ve kadının çalışma durumuna göre hakim, uygun bir nafaka miktarı belirlemektedir. Sigortalı olarak çalışan kadının nafaka alıp alamayacağı kadar, nafaka alan kadının çalışmaya başlaması durumunda nafaka alıp alamayacağı da merak edilmektedir. Boşanma davası neticesinde nafaka alan kadın eğer çalışmaya başlarsa, gerekli şartların varlığı durumunda nafaka alabilir. Eğer, çalıştığı işte, hayatını rahatlıkla sürdürebilecek bir maaş alıyorsa, nafaka miktarı da düşmektedir. Yani, çalışan kadının alacağı nafaka miktarı, maddi kazancıyla doğru orantılıdır. Boşanma davasının konusuna göre, davayı hangi taraf açarsa açsın, kadın nafaka alma hakkına sahiptir. Bilinenin aksine, davayı açan taraf nafaka alamaz diye birşey yoktur. Gerçekten mağdur olan kadın, davayı açan taraf kendisi olsa bile, yoksulluk nafakası alabilmektedir. Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi 2019, Sigortalı işe girince nafaka kesilir mi, Asgari ücretle çalışan kadın nafaka alabilir mi 2022, Nafaka alan kadın çalışmaya başlarsa, Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi 2019, Çocuğu olmayan kadın nafaka alabilir mi, Sigortalı işte çalışınca nafaka kesilir mi, Boşanma davasını kadın açarsa nafaka alabilir mi
Hukuk Forumları Aile Hukuku - Miras Hukuku - Kişiler Hukuku Aile Hukuku hukuk sitesi çoğu alanı kamuya açık ve okunabilir özelliktedir. Bu nedenle mevzuat Kanun, Yönetmelik, Tüzük,Yargıtay kararları, Anayasa Mahkemesi kararları, Danıştay içtihatları vb örnek davalar ve mahmeke kararları ile hukuk forum bölümün büyük kısmı ücretsiz ve herkes tarafından okunabilir olarak tasarlanmıştır. Ancak ister hukukçu Hakim, Savcı, Avukat, Akademisyen, Adliye Personeli, ister hukuka ilgi duyan vatandaş olun siz de bu kaliteli ve seçkin hukuki topluluğun üyesi olmak, haber ve bildirimlerden, hukuki etkinliklerden yararlanmak, hukuk forumları ve hukuksal tartışmalara katılmak için KAYIT OL linkinden üyelik işlemlerini kendiniz yapabilirsiniz. Siteye Facebook hesabı ile üye olabileceğiniz gibi form doldurmak suretiyle de üye olabilirsiniz. Site kurallarımızı kabul edip, ilgili formu doldurduktan sonra tarafınıza gelen onay e-postasını doğrulayarak sisteme kayıt işlemini tamamlamış olacaksınız. Hukukçular için önemli bilgi Hukukçu iseniz; Normal üyelik işlemlerini müteakiben, sitenin sadece hukukçuların yararlanabileceği Hukukçulara Özel Forum alanına üyelik başvurusu için gerekli şartlar konusunu okuyarak bu bölüme de müracaat edebilirsiniz. Bu bölüm kamuya ve diğer üyelere kapalı gizli olduğu gibi, sözleşme ve dava dilekçe örnekleri sadece hukukçulara mahsus bölüm üyelerince paylaşılabilmektedir. Hukuk Forum ve Sitenin teknik açıdan kullanımı hakkındaki ipuçları için Sık Sorulan Sorular SSS linkini inceleyebilirsiniz. Çalışan kadına nafaka verilir mi? eski eşim ve oğlum için nafaka veriyorum. yaklaşık 1yıldır eski eşimin çalıştığını öğrendim,ssk dökümleri elimde varinternetten elde ettiğimeski eşim için yoksulluk nafakası ödemeye devam mı edicem? bunun aksi için dava açarsam kazana bilirmiyim,yoksa çalışsa dahi ödemekle yükümlümüyüm? cvp larınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Hukuki NET Güncel Haber 26-04-2007 003705 Nedir? Re çalışan kadına nafaka verlir mi? Eşinizin çalışması veya gelirlerinin artması boşanmadan sonra ortaya çıkan bir durumsa elinizdeki kanıtlarla nafakanın arttırılması veya azaltılması talebiyle dava açabilirsiniz. Re çalışan kadına nafaka verlir mi? Çalışan bayanlara, evden kovulması, aynı ortamda yaşamanın imkansız hal alması ve bunun yeterli delil ve şahitlerle ispatlanması ve de eşler arasında ki yapılan sosyal ekonomik araştırma büyük fark olması dahilinde henüz evliliği devam eden eşler çalışsada ve müşterek çocukları olmasa da nafaka alabiliyor..Tedbir nafakası yani maddi katkı 163-167-174 bakınız Evliliği noktalanmış eşlerde de yoksulluk nafakası olarak yine eşler arasında maaş farkı yoksulluk düzeyinin altında ise nafaka alması devam ediyor...çocuğunuz için zaten vicdanınız vardır .. hukukcu olmamakla birlikte tecrübelerimden bir kendinize göre bir sonuç çıkarabilirsiniz inş.. iyi günler dilerim. Re çalışan kadına nafaka verlir mi? ben çocuğuma nafaka vermiceğimi söylemedim yanlızca eşimden çlışıyorsa kesilebilirmi diye sorum? Re çalışan kadına nafaka verlir mi? Yüksek Mahkeme'nin yerleşik kararlarında, "asgari ücretle çalışılmakta bulunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını-kaldırılmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. Ancak, eşinizin geliri tespit edilmek sureti ile nafakada indirime gidilmesi mümkün olabilir. Re çalışan kadına nafaka verlir mi? cvplarınız için çok teşekkür ederim Bu sayfada bulunan kavramlar çalışan eşe nafaka ödenir mi, çalışan eşe nafaka verilir mi, cocuksuz ese nafaka, boşanmada çocuga nafaka verilirmi, cocuk yoksa nafaka verılırmı, çocuk yoksa nafaka verilir mi, kadinin geliri fazla ise nafaka verilirmi, bosanma davasinda cocuk yok nafaka verilirmi, calisan ese nafaka verilir mi, cocuk olmadan nafaka i, çalışan kadına nafaka verilirmi, sigortali cocuksuz kadina nafaka odenirmi, calisan eslere kredi, cocuksuz kadina ne kadar nafaka verilir, calisan kadina nafaka verilirmi, cocuk yoksa nafaka verilormi, çalışan bayana nafaka ödenir mi, bosanmada cocuk olmazsa nafaka verilirmi, çalışan eski eşe nafaka verilir mi, sigortali eski ese nafaka verilir mi, çalışan bayana nafaka verilir mi, yeni kanunda çalişan kadina nafaka verilirmi, caisan bosanilan kadina nafaka odenirmi, sigort alı bayana nafaka verılırmı, memur eşe nafaka site Forum Benzer Konular Çalışan kadına Nafaka ödeme Öncelikle Merhabalar ben Bülent; 2008 yılı Eylül ayında şiddetli geçimsizlik yüzünden eşimin açtığı dava ile anlaşmalı olarak boşandık mahkeme... Yazan Bilo1975 Forum Aile Hukuku Yanıt 13 Son İleti 07-03-2019, 085824 Yanıt 34 Son İleti 05-02-2016, 144713 Yanıt 2 Son İleti 26-10-2013, 145523 Çalışan eski eşe nafaka verilir mi? Açtığım konu hakkında daha önce sorulmuş sorular var ama tam cevabımı bulamadığım için sorunumu sormak 2005 yılında 10 yıllık evliliğimi... Yazan Avaranet-1 Forum Aile Hukuku Yanıt 13 Son İleti 10-02-2010, 145930 Yanıt 2 Son İleti 25-01-2010, 150607 Yetkileriniz ™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor? Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır. ♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir? olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server sanal sunucu, Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management içerik yönetimi büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır. Hangi Diller kullanılıyor? Anadil 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir. Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir? 👨💻 Feyz Pazarbaşı [İstanbul] vd. Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor? Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak Re'sen yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları dosyası. ‼️ İtirazi kayıt çekince hususları nelerdir? Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz. 📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir? ☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur. This work is licensed under a Creative Commons Attribution International License. Hukuki NET Türkiye Turkey Türkiye
Aldatan Kadın Nafaka Verir mi; Son dönemlerde özellikle tvlerde de çok görülen aldatma olayları yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu sebep ile birçok evli çift sadakatini yitirme ve zina sebebi ile boşanma davası açmaktadır. Zina bir aldatma ortamı oluşturduğu için boşanma sebepleri arasında yer almakta olup ayrıca zina yapan kişinin evliliğin sorumluluğunu yerine getirememesi de söz konusudur. Bir evlilikte aldatma yaşandığında boşanmalar aynı şekildeki unsurlar üzerinden ilerlemektedir. Ancak birçok kişi aldatan kişinin kadın olduğunda boşanma davasında neler yaşanacağını merak eder. Aldatan kişinin kadın olması durumunda merak edilen konuların başında aldatan kadın nafaka verir mi konusu yer almaktadır. Nafakanın kadınlara yoğunlukla verilmesinin sebebi ülkemizde kadınların çalışmasının çok görülmemesinden kaynaklıdır. Aslında nafaka çalışmayan ve geliri olmayan eşe verilmektedir. Bu sebep ile nafakayı hem kadın hem de erkek alabilmektedir. Aldatan kadin nafaka alirmi sorusuna en iyi cevap bu durumu kanıtladığınız sürece alamayacağı şeklinde verilmektedir. Ancak aldatan kadin nafaka alirmi demeden önce boşanma davası için aldatmaya yönelik delilleri toplamak gerekmektedir. Kadın Aldatırsa Boşanma Nasıl Olur? Boşanma işlemlerinde konu zina olduğunda farklı konular gündeme gelmektedir. Ancak aldatan kişinin kadın olması hiçbir şeyi değiştiremez. Aldatmak hukuk kurallarına göre evliliğin bitmesi için bir boşanma sebebidir. Bu durumdan kaynaklı olarak aldatan kadın da aldatan erkek de birtakım şeylerden mahrum kalabilmektedir. Boşanmada çocuğun velayeti kaç yaşında babaya verilir? Boşanma davalarında çocuğun velayetinin verilmesine ilişkin bir çok soru sorulmaktadır. Çocuğun velayetinin kararını vermek hakimin yapacağı bir işlemdir. Ancak her hakim çocuğun yaşayacağı en uygun ortama göre karar vermektedir. Çocuk eğer çok küçük ise 3 yaşına kadar annesinin bakımına ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden annesine velayet verilebilmektedir. Ancak 10 yaşlarında babaya velayet verilmesi mümkündür Hangi durumlarda çocuğun velayeti anneye verilmez? Annenin çocuğun velayetini küçükken alması veya çocuğun kararı doğrultusunda alması olağan bir durumdur. Ancak annenin akıl sağlığının yerinde olmaması, yasa-dışı madde kullanımının kanıtlanması, ahlaki değerlere uymayan hayat yaşaması, çocuğa şiddet uygulaması ve benzeri durumlar söz konusu olduğunda velayet sahibi olabilmesi mümkün değildir. İlginizi Çekebilir;
Delil Hukuk BürosuEhlibeyt Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cd. No112 D30, Cevat Muratal İş Merkezi, Balgat,Çankaya/AnkaraZinaaldatma sebebiyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunumuzda tanımlanmış olan özel boşanma sebeplerinden biridir. Bu başlık altında boşanma sebeplerinden yalnızca "Zinaaldatma sebebiyle boşanma davası" incelenmekte olup, boşanma davaları hakkında daha genel bilgi sahibi olmak için buraya tıklayınız Boşanma Davası ve Ferileri Nafaka, Tazminat ve Velayet HususlarıMakale İçindekilerAldatma - Zina Nedeniyle Boşanma ZinaAldatma Sebebiyle Boşanmanın Şartları ZinaAldatma Sebebiyle Boşanma Davasında Süre ZinaAldatma Nasıl İspat Edilir, Deliller ve İnceleme Usulü ZinaAldatma Halinde Maddi ve Manevi Tazminat Aldatılan Kadın veya Erkeğin Nafaka Hakkı ZinaAldatma Nedeniyle Boşanma Davalarına İlişkin Yargıtay Kararları ZİNAALDATMA NEDENİYLE BOŞANMAKanun koyucu tarafından eşlerin sadakat yükümlülüğü düzenlenmiştir. Buna göre eşler evlilik birliği içerisinde birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğüne uymak zorundadırlar. Zina nedeniyle boşanma özel bir boşanma sebebidir ve kanunda açıkça düzenlenmiştir. Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası aç birinin davranışının zina sayılabilmesi için kendi isteğiyle karşı cinsinden biriyle cinsel ilişkiye girmiş olması gerekir. Eşin hemcinsiyle cinsel ilişkiye girmesi, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre zina sayılmamakta olup, haysiyetsiz yaşam sürme özel sebebine dayanılarak boşanma davası açılması gerekmektedir. Eşlerden birinin bir başkasıyla öpüşmesi, flörtleşmesi, yakın ilişkide bulunması da zina olarak değerlendirilmemektedir. Bu konuda cinsel ilişkiye girmiş olması zina sebebiyle dava açılabilmesi için şarttır. ZinaAldatma Sebebiyle Boşanma Davası Açmanın Şartları Zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için üç şart aranmaktadır Evlilik İlişkisinin Bulunması Eşlerden birinin zinasından söz edebilmek için aralarında bir evlilik ilişkisinin olması koşulu aranır. Bu ilişkinin geçerli veya butlanla sakatlanmış bir evlilikten doğmuş olması herhangi bir önem taşımamaktadır. Eşlerden birinin evlilikten birliği kurulmadan önce veya evlilik birliğinin bitmesinden sonra herhangi biriyle cinsel ilişkide bulunması zina sayılmayacaktır. Ancak; eşler, evlilik birliği devam ettiği sürece ayrılık kararı verilmiş olsa yahut gaiplik gibi eşlerin birlikte yaşamadığı dönemler dahi olsa eşlerden birinin başka biriyle cinsel ilişkide bulunması zina olarak değerlendirilecektir. Evlilik fiilen son bulmadığı sürece eşlerin evlilik birliğinden doğan sadakat yükümlülükleri devam edecektir. Başkasıyla Cinsel İlişkide Bulunma Zinanın söz konusu olabilmesi için, eşlerden birinin karşı cinsten bir başkasıyla cinsel ilişkide bulunmuş olması yani cinsel ilişkinin fiilen gerçekleşmiş olması şartı aranır. Örneğin; flört etme, cinsel ilişki girişiminde bulunma, öpüşme, yakın bedeni temaslar, sarılma gibi davranışlar zina sayılmazlar. Bununla birlikte kadının kocası dışında birinden yapay döllenme yolu ile hamile kalması da zina olarak değerlendirmez. Zinanın şartı cinsel birleşmede bulunmaktır. Dolayısıyla henüz eş ile üçüncü kişi arasında cinsel birleşme sağlanmamışsa, örneğin cinsel birleşme sağlanmadan yalnızca fiziksel veya duygusal yakınlık kurulmuşsa, zina sebebiyle boşanma davası açılması ispat kuralları gereği tavsiye edilmemektedir. Bu halde eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmış olduğundan bahisle genel boşanma sebebi olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma sebebine dayanılması stratejik olarak daha mantıklı bir hamle olacaktır. Zina fiilini gerçekleştiren eşin, eşinden başka birisiyle bir tek defa dahi cinsel ilişkide bulunması zina olarak değerlendirilmektedir, fiilin tekrarlanması da şart değildir. Eşlerden birinin zinasından bahsedebilmek için eşin karşı cinsten biriyle birlikte olması şartı da aranmaktadır. Hemcinsiyle cinsel ilişki yaşayan eş zina yapmış sayılmamaktadır. Eşin bir hayvanla cinsel birleşmede bulunması da zina sayılmamaktadır. Bu kapsamdaki boşanma davaları haysiyetsiz yaşam sürme veya evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanmalıdır. Zina Edenin Kusurlu Olması Eşlerden birinin zinasının boşanma sebebi oluşturabilmesi için, eşin bilerek ve isteyerek cinsel ilişkiye girmiş olması şartı aranmaktadır. Yani cinsel ilişkiye giren eş bu cinsel ilişkiye girmekte kusurlu olmalıdır. Yani zor kullanılarak veya bayıltılarak yani tecavüze uğrayarak cinsel ilişkiye girmek zorunda bırakılmış eş kusurlu sayılamaz. ZinaAldatma Sebebiyle Boşanma Davasında Süre Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. Yani zinada dava hakkı iki halde düşmüş sayılacaktır 1 Zina Yapan Eşin Affedilmesi TMK’ya göre affeden eşin dava hakkı yoktur. Yani dava hakkı olan eş, zina yapmış olan eşini affetmiş ise dava hakkı ortadan kalkacaktır. Af, açık veya örtülü olarak gerçekleşmiş olabilir ancak şartı affeden eşin hür iradesiyle bu kararı vermiş olmasıdır. Yani zina yapan eş, eşini tehdit ederek veya kandırarakaldatarak kendisini affettirmişse hür irade ürünü olmayacağı için affolunmuş sayılmaz. 2 Sürelerin Geçmiş Olması Zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı olan eşin, zinayı öğrenmesinden itibaren altı ay ve herhalde beş yıl geçmekle bu dava hakkı düşer. Bu süre hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir ve hakim tarafından resen dikkate alınacaktır. Zinanın eyleminin bir defaya mahsus olmaması ve süreklilik arz etmesi halinde; süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren süre Nasıl İspat Edilir?Zina özel sebebine dayanarak boşanma davası açılabilmesi için cinsel ilişkinin varlığının net bir şekilde ispat edilmesi gerekir. Zina her türlü delille ispat edilebilecektir. Zinanın ispatı için suçüstü halin varlığı şartı aranmamaktadır. Bir eşin zina yaptığına dair bir takım kuvvetli ve inandırıcı ipuçları varsa, hakim bunları takdir ederek davalının zina ettiğine kanaat getirebilir. Ör eşlerden birinin yakın akrabası olmayan karşı cinsinden biriyle zorunda olmaksızın otelde aynı odada kalmasını zina fiilinin gerçekleşmesi olarak değerlendirilmektedir. Yahut eşlerden birinin yakın akrabası olmayan karşı cinsten biriyle evde geceyi yalnız olarak geçirmesi zina fiilinin gerçekleştiğini ispat etmektedir. Yahut kocanın evlilik birliği içerisinde başka bir kadından çocuğunun bulunması zinanın gerçekleştiğini ispat etmektedir. Zina, mutlak bir boşanma sebebidir. Hakim zina fiilinin gerçekleştiği kanaatine varıyorsa ortak hayatın diğer eş için çekilmez olup olmadığını araştırmaksızın boşanmaya karar vermelidir. ZinaAldatma Halinde Tazminat İstenebilir Mi?Zina sebebine dayalı boşanma davasında, aldatılan eş zinayı kanıtladığı halde kişilik hakları saldırıya uğramış kabul edileceğinden hakkında manevi tazminata hükmolunacaktır. Bu halde tazminat kadın yararına hükmedilebileceği gibi erkek yararına da hükmedilebilir. Önemli olan, zina fiilini işleyerek boşanmaya sebep olan eşin tam kusurlu olmasıdır. Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminata ilişkin daha detaylı bilgi için tıklayınız Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3070 K. sayılı tarihli kararı “Davalı kadın tanıklarının beyanları kadından duyuma dayalı, soyut, zamanı belli olmayan ve sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, erkeğin kusuru kanıtlanmamıştır. Bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşine sadakatsiz davranarak onu aldatan kadının tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen kusursuz davacı erkek yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken erkeğin tazminat taleplerinin reddi yerinde görülmemiş ve kararın bozulmasını Aldatan Kadın ya da Erkek Nafaka Alabilir Mi?Zinaaldatma nedeniyle boşanma davası görülürken; hakim tarafından hükmedilecek olan tedbir nafakasına ilişkin olarak kusur saptaması yapılmayacağı için aldatan eş de tedbir nafakasına hak kazanabilecektir. Ancak yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için kusur şartı da arandığından dolayı, hakim tarafından eşlerin kusurlarına ilişikin belirleme yapıldıktan sonra karar verilebilecektir. Eğer zina yapan kadın/erkek eş tam kusurlu bulunursa, kusuru daha ağır olan taraf lehine nafakaya hükmolunamayacağı için zina yapan kadın/erkek nafakaya hak kazanamaz. Tabii burada yoksulluk nafakasının bir diğer şartı olan boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olma şartının da aranacağını belirtmemiz 2. Hukuk Dairesi 2020/3070 K. sayılı tarihli kararı “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir TMK m. 175/1. Davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olup, kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp bozmayı ZinaAldatma Nedeniyle Boşanma Davalarına İlişkin Yargıtay KararlarıYargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/6056 K. numaralı tarihli kararı "İçtihat Metni" MAHKEMESİ Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası, tazminatlar ve ziynet alacağının kabulü yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina nedeniyle boşanma kararı verilmemesi, nafakanın ve tazminatların miktarı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü 1- Tarafların boşanma davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; a- Zina TMK m. 161 hukuksal sebebine dayanan boşanma davalarında yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar. Davalı-karşı davacı kadın, her ne kadar erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışını 2012 yılının Haziran ayında öğrenmiş olsa da davacı-karşı davalı erkeğin bir başka kadınla birlikte yaşamasının devamlılık arz ettiği ve bu birliktelikten 2014 doğumlu çocuğu olduğu, tanık beyanları ve davalının nüfus kaydı içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda, zina için öngörülen altı aylık sürenin son eylem tarihinden başlayacağı düşünülmeden, olayın tek eylem gibi değerlendirilip, zina TMK m. 161 hukuki sebebine dayanan boşanma davasının kabulü koşulları oluşmuş olmasına rağmen, hak düşürücü sürenin 2012 yılından itibaren başlayacağının kabulü ve bu nedenle davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir, b-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. c-Kadının karşı davasında boşanma davasının kabulüne karar verildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı kadın yararına bu davanın kabulü sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hükmedilmemesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarıda 1/a, 1/b ve 1/c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre tarafların tazminatlara ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı harcın temyiz eden Özel'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Filiz'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. Per. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2709 E. 2020/987 K. sayılı tarihli kararı "İçtihat Metni" MAHKEMESİ Aile Mahkemesi 1. Taraflar arasındaki "karşılıklı boşanma†davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Edirne 1. Aile Mahkemesince verilen her iki davanın kabulüne ilişkin karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davacı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı-Birleşen Davalı İstemi 4. Davacı-birleşen davalı vekili tarihli dava dilekçesinde; tarafların 2001 yılında evlendiğini, ortak bir çocuklarının olduğunu, karşı tarafın evlilik boyunca müvekkilini psikolojik baskı altında tuttuğunu, eşinin çalışmasına ailesiyle irtibat kurmasına arkadaşları ve komşularıyla görüşmesine dışarı çıkmasına veya alışveriş yapmasına izin vermediğini, dışarı çıkmasından sonra ise “kiminle birlikte oldun, kimin altından geliyorsun†gibi beyanlarla suçlandığını, yeğeni ile zina yaptığını ileri sürdüğünü, hakaret ve küfürler ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, son tartışmada müvekkiline satır ile saldırdığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına 300,00TL tedbir-iştirak ve müvekkili yararına 300,00TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 25,000,00TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-Birleşen Davacı İstemi 5. Davalı-birleşen davacı asıl davaya verdiği tarihli cevap dilekçesinde; boşanmayı gerektirecek bir durumun bulunmadığını, tarafların hâlen bir arada yaşamaya devam ettiklerini, emekli diş hekimi olduğunu, asla şiddet yanlısı olmadığını, haksız şekilde aleyhinde tedbir kararı verildiğini, ekonomik sıkıntılar yaşadığını, kalp rahatsızlığı olduğunu, tüm bunlara rağmen eşi ve çocuğunun maddi-manevi tüm ihtiyaçlarını karşıladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, tarihli birleşen dava dilekçesinde ise; asıl davanın açılmasından itibaren tarafların bir arada yaşamaya devam ettiklerini, günü komşularının “kadın eşin ortak eve sürekli aynı erkeği aldığı, hatta şu anda da üçüncü şahsın evde olduğu†şeklindeki bilgilendirmesi ile müvekkilinin eve gittiğini, evde tanımadığı bir erkeği tuvalette saklanmış hâlde gördüğünü, üçüncü şahsın müvekkiline yumruk atarak evden kaçtığını belirterek, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, çocuk yararına 300,00TL tedbir-iştirak nafakası ile müvekkili yararına maddi ve manevi tazminat ödenmesine, ayrıca dosyanın kadın eşin açmış olduğu aynı mahkemenin 2013/147 E. sayılı boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı 6. Edirne 1. Aile Mahkemesinin tarihli ve 2013/147 E., 2014/682 K. sayılı kararı ile; eşlerin tarihinden beri evli oldukları, ortak bir çocuklarının bulunduğu, her iki dava dosyası kapsamında toplanan deliller, Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesine ait eşler arasında yargılaması yapılarak tamamlanan ve karara yansıyan olay gözetilerek evliliğin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda eşine hakaret eden, fiziksel şiddet uygulayan ve birlik görevlerini ifada kusur gösteren erkek eşin az, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı yönünde yaygın kanaat oluşan kadın eşin ise ağır kusurlu olduğu kabul edilerek; açılan her iki boşanma davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına 300,00TL tedbir-400,00TL iştirak nafakası ödenmesine, kadın eşin ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası ve tazminat istemlerinin reddine, erkek eş yararına ise manevi tazminat takdiri ile maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı 7. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin tarihli ve 2015/5951 E., 2015/19936 K. sayılı kararı ile; “…Hüküm davacı-davalı tarafından birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddi, karşı taraf lehine hükmolunan manevi tazminat yönünden; davalı-davacı tarafından ise velâyet ve maddi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacının tüm, davacı-davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Toplanan delillerden; davacı-davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları yanında, davalı-davacının da...adlı şahsın müşterek konutta olduğu gün eve gelerek eşini hayati tehlike oluşturacak şekilde yaraladığı, eşine hakaret ettiği ve birlik görevlerini yerine getirme konusunda ihmalkâr davrandığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmaya neden olan olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu nedenle; mahkemenin davacı-davalıyı ağır kusurlu kabul etmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-davacı lehine manevi tazminata hükmetmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve aracı dışında başkaca bir malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. O hâlde, davacı-davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir,...†gerekçesiyle karar oy çokluğuyla bozulmuştur. Direnme Kararı 8. Edirne 1. Aile Mahkemesinin tarihli ve 2016/39 E., 2016/120 K. sayılı kararı ile bozma öncesi kararda yer alan gerekçenin yanında; boşanmaya sebep olan olaylarda kadın eşin evlilikte sadakat yükümlülüğüne aykırı şekilde davrandığı, erkek eşin ise eşine hakaret ettiği, şiddet uyguladığı ve birlik görevlerini ifada kusurlu olduğu şeklinde gerçekleşen tarafların kusurlu davranışları yönünde mahkeme ve Özel Daire arasında çekişmenin bulunmadığı, irdelenmesi gereken konunun “kadın eşin sadakatsiz davranışları olmasaydı ve bu davranışın alenileşmesine kadar erkek eşin gerçekleştirdiği kusurlu davranışlarına rağmen evliliğin devam edip etmeyeceği hususu†olduğu, erkek eşin sadakatsizlik vakıasını gördüğü anda eşini ve...adlı kişiyi yaraladığı, buradaki yaralama eyleminin sadakatsiz davranışın sonucu olduğu, erkek eşin de bu olaydan sonra boşanma davası açtığı, erkek eşin kusurlu davranışının evliliği temelinden sarsan olaydan sonra ya da en azından olay anında gerçekleşmesi karşısında “öncelikle sadakatsiz davranışın†taraflar arasındaki evliliği temelinden sarstığı, bu hâliyle kadın eşin eyleminin evliliğin devamını imkânsız hâle getirmesi nedeniyle kadın eşin daha çok kusurlu sayılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi 9. Direnme kararı yasal süresi içinde davacı-birleşen davalı vekilince temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK 10. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen ilk uyuşmazlık; boşanmaya sebep olan olaylarda Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında uyuşmazlık konusu olmayarak gerçekleştiği kabul edilen kusurlu davranışların tamamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde tarafların kusur derecelerinin hangi oranda olduğu, burada varılacak sonuca göre kadın eş yararına yoksulluk nafakası ile erkek eş yararına manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar görülmektedir. 12. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun TMK “Evlilik birliğinin sarsılması†başlıklı 166. maddesinin bir ve ikinci fıkraları; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar hükmünü taşımaktadır. 13. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi†olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın†karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. 14. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki “birlik artık sarsılmıştır†diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer TMK Nitekim benzer ilkeye HGK’nın T., 2014/2-594 E. ve 2015/2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir. Bu durumda kusur ilkesine göre genel sebeple TMK m. 166/1 boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurlu olması gerekir. 15. Yargıtay boşanma davalarında temyiz incelemesi aşamasının daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla; her bir davada verilecek olan boşanma kararı, ferileri ve boşanmanın mali sonuçları yönünden yapılacak denetlemeye uygun şekilde, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleşen kusurlu davranışları belirtildikten sonra eşlerin kusur durumlarının “kusursuz, az kusurlu, eşit kusurlu, ağır kusurlu veya tam kusurlu eş†şeklinde belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Yine Yargıtay, tarihli, 5/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da “kimin daha fazla kusurlu olduğunu tayin hususunda önceden bir ölçü konulamayacağına ve bu hususta bir içtihadı birleştirmeye gidilemeyeceğine†karar vererek her bir boşanma davasında tarafların boşanmaya esas teşkil eden kusur durumlarının kendine özgü ve o evliliğe münhasır olduğunu kabul etmiştir. 16. Bu açıklamalar kapsamında eldeki davaya gelince; yerel mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda kadın eşin ağır, erkek eşinse az kusurlu olduğu belirtilerek boşanmaya karar verilmiş olup; Özel Daire, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre eşit kusurlu olduklarını belirterek kararı bozmuştur. Boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşin hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı ve birlik görevlerini ihmal ettiği, kadın eşin ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı hususunda Özel Daire ile yerel mahkeme arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, tarafların sabit olan eylemleri nedeni ile boşanmaya sebep olan olaylarda kusur derecelerinin ne olduğu noktasındadır. Taraflar arasında tarihinde gerçekleşen yaralama olayının Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin tarihli ve 2013/254 E., 2014/47 K. sayılı yargılamasına konu olduğu, bu yaralama sonucunda kadın eşin durumunu bildirir tarihli kati sağlık raporunda geçen “….Çekilen Toraks BT de sağda total pnömotoraks mevcuttu. Mevcut bulgularla hastaya sağ tüp torakostomi ve kapalı sualtı drenajı uygulandı. Hasta bu hâli ile mevcut travmadan dolayı hayati tehlike geçirmiştir,…†ifadelerden kadın eşin hayati tehlike geçirecek şekilde sırtından bıçaklandığı anlaşılmıştır. Medeni yargılamaya konu somut olayda, boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşin süregelen hakaret, fiziksel şiddet ve birlik görevlerini ihmal eden kusurlu davranışlar sergilediği, buna karşılık kadın eşin de sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve sonuçta kadın eşin hayati tehlike geçirecek şekilde sırtından bıçaklanması ile fiilen sonlanan evlilik birliğinde; erkek eşin kişilik hakkının, kadın eşin ise yaşama hakkının ihlal edildiği görülmektedir. 17. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 2. maddesinde “Herkesin yaşama hakkı hukuk tarafından korunur,…†şeklindeki düzenlemeye paralel Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesinde “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir,…†hükmü ile yaşamın kutsallığı ilkesinden hareketle yaşama hakkının bütün hakların temeli olduğu, somut olayda erkek eşin; kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında kadın eşin yaşama hakkını ihlal ettiği gözetilerek tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda en azından eşit kusurlu sayılmaları gerekir. 18. Hâl böyle olunca mahkemece; kadın eşin ağır kusurlu olduğunun kabulü ile bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak erkek eş yararına manevi tazminat ödenmesine ve kadın eşin yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 19. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce; mahkemece verilen direnme kararının onanması gerektiği, direnme gerekçesinin isabetli olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüşler, Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen nedenlerle benimsenmemiştir. 20. O hâlde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 21. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. IV. SONUÇ Açıklanan nedenlerle; Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen ve yukarıda açıklanan ilave nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3†atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, tarihinde oy çokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Asıl dava kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma, birleşen dava ise erkeğin açtığı sadakatsizlik sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. Asıl dava tarihinde açılmış, davalı erkek davadaki iddiaları kabul etmeyerek davanın reddini istemiştir. Boşanma davası devam ederken taraflar aynı evde yaşamaya devam etmişler; dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre, tarihinde davalı erkek komşularının bildirimi üzerine evinde başka bir erkeğin bulunduğunu öğrenmiş ve işyerinden evine gelmiş, evde davacı kadının eskiden bu yana arkadaşı olduğu anlaşılan...adlı şahsı tuvalette bulmuş, bu sırada yaralama fiilleri gerçekleşmiş, davalı erkek bu olaydan sonra tarihinde sadakatsizlik sebebiyle boşanma davası açmış ve her iki dava birleştirilmiştir. Mahkemece davacı-davalı kadının sadakatsizlik fiili daha ağır bulunarak ağır kusurlu olduğu kabul edilip, her iki tarafın boşanma davasın da kabulüne karar verilmiş, Özel Dairece ise davalı-davacı erkeğin, ... adlı şahsın müşterek konutta olduğu gün eve gelerek kadını hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, bu nedenle eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle karar bozulmuş, yerel mahkemece verilen direnme kararı da sayın çoğunlukça bozulmuştur. Davalı-davacı erkeğin davacı-davalı kadını yaralaması fiili, erkeğin açtığı boşanma davasının sebebi olan sadakatsizlik fiilinin anlaşıldığı anda gerçekleşmiştir. Başka bir anlatımla aslında bu fiil boşanma sebebi değil, boşanma sebebi olarak gösterilen sadakatsizlik fiilinin sonucudur. Davalı-davacı erkeğin bu yaralama fiili ile ilgili olarak Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/254 esas sayılı davasında yargılandığı, mahkemece verilen kararın, davalı erkeğin davacı ...’ya yönelik fiilinde uygulanan ½ oranındaki haksız tahrik indiriminin az olduğu ve ¾ oranında indirim yapılması gerektiği, ayrıca evde yakalanan ...’in davalı-davacı ...’e yönelik yaralama suçunda da meşru savunma şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmaktadır. Özel Dairece eldeki davaya ilişkin bozma kararında davalı-davacı erkeğe yüklenen kusurun gerekçeleri birlik görevlerini yerine getirmemek, hakaret ve ...’in evde olduğu gün kadını yaralaması, kadının kusurunun gerekçeleri ise sadakat yükümüne aykırı davranış olarak belirlenmiş ve kusurların eşit olduğu kabul edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kadın eşin sadakat yükümlülüğüne uymayan fiili, erkek eşin birlik görevlerini yerine getirmemek, hakaret ve sadakatsizlik fiilinin sonucu gerçekleştiği sabit olan yaralama fiiline göre daha ağır bir kusurdur. Bu nedenle direnme kararı yerinde olup sayın çoğunluğun aksi yöndeki bozma düşüncesine katılamı
Bu suçları işleyenler nafaka ve velayet verilir mi? Merhabalar çok özetle sormak istiyorum. biryerde boşanma sayılabilecek maddelerle karşılaştım. bu maddelerin bazıları eşim tarafından bana karşı yapıldı. şimdi bunların üstüne boşanırsak eşim benden herhangi bir tazminat yada nafaka alabilirmi? 1 yaşında çocuğun velayeti annede kaldığını bilyorum ama intihar gibi sebepler bunu değiştirirmi? alttaki maddelerden bana uyanlar Alay etme,Pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma, eşini sevmediğini söyleme,ailem ile görüşmememi istemesi,evden kovmakona ait olan bir evde oturuyoruz, sebepsiz intihara kalkışmaksebeplisi nasıl oluyor anlamadım,cinsel ilişki sağlık nedeniyle kuramamak,akıl hastalığı sebebiyledepresyon tedavisi buna girermi, Eşimin öne sürebilecekleri; başkalarıyla mukayese etmekailemle onu mukayese ettiğini savunuyor,Eşini sevmediğini söylemek bunlarda buldğum maddeler. Zina sebebiyle boşanma/ Hayata kast sebebiyle boşanma/ Pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma/ Suç işleme sebebiyle boşanma/ Haysiyetsiz hayat sebebiyle boşanma/ Terk sebebiyle boşanma/ Akıl hastalığı sebebiyle boşanma/ Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma/ Alay etmek/ Aşağılamak/ Küçük düşürmek/ Tükürmek/ Küçümsemek/ Başkalarıyla karşılaştırmak/ Hırsızlık yapmak/ İftira etmek/ Çocuğun kendisinden olmadığı ile suçlamak/ Sapık ilişkiyle suçlamak/ Kız çıkmadı diye suçlamak/ Sadakatsizlikle suçlamak/ İktidarsızlıkla suçlamak/ Eşini sevmediğini söylemek/ Eşinden soğuduğunu söylemek/ Başkası ile evleneceğini söylemek/ Aile ile görüştürmemek/ Eşini tehdit etmek/ Aile yanına bırakmak/ Evden kovmak/ Yurtdışına yanında götürmemek/ Üvey çocuğa kötü davranmak/ Doğumunda ilgilenmemek/ Sebepsiz intihara kalkışmak/ Evi sık terk etmek/ Ağız ve vücut kokusu tedavisinden kaçınmak/ Beden temizliği ile ilgilenmemek/ Bağımsız konut sağlamamak/ Çalışmamak/ Cinsel ilişki kuramamak/ Cinsel ilişkiden kaçınmak/ Sevgilisini unutamadığını söylemek/ Evlilik dışı çocuğu olmak/ Eşini dövmek/ Kesici aletle yaralamak/ Aşırı içki kullanmak/ İmam nikahlı yaşamak. Hukuki NET Güncel Haber 06-03-2010 151110 Nedir? Cevap Bu suçları işleyenler nafaka ve velayet verilirmi zargana rumuzlu üyeden alıntı Merhabalar çok özetle sormak istiyorum. biryerde boşanma sayılabilecek maddelerle karşılaştım. bu maddelerin bazıları eşim tarafından bana karşı yapıldı. şimdi bunların üstüne boşanırsak eşim benden herhangi bir tazminat yada nafaka alabilirmi? 1 yaşında çocuğun velayeti annede kaldığını bilyorum ama intihar gibi sebepler bunu değiştirirmi? alttaki maddelerden bana uyanlar Alay etme,Pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma, eşini sevmediğini söyleme,ailem ile görüşmememi istemesi,evden kovmakona ait olan bir evde oturuyoruz, sebepsiz intihara kalkışmaksebeplisi nasıl oluyor anlamadım,cinsel ilişki sağlık nedeniyle kuramamak,akıl hastalığı sebebiyledepresyon tedavisi buna girermi, Eşimin öne sürebilecekleri; başkalarıyla mukayese etmekailemle onu mukayese ettiğini savunuyor,Eşini sevmediğini söylemek bunlarda buldğum maddeler. Zina sebebiyle boşanma/ Hayata kast sebebiyle boşanma/ Pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma/ Suç işleme sebebiyle boşanma/ Haysiyetsiz hayat sebebiyle boşanma/ Terk sebebiyle boşanma/ Akıl hastalığı sebebiyle boşanma/ Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma/ Alay etmek/ Aşağılamak/ Küçük düşürmek/ Tükürmek/ Küçümsemek/ Başkalarıyla karşılaştırmak/ Hırsızlık yapmak/ İftira etmek/ Çocuğun kendisinden olmadığı ile suçlamak/ Sapık ilişkiyle suçlamak/ Kız çıkmadı diye suçlamak/ Sadakatsizlikle suçlamak/ İktidarsızlıkla suçlamak/ Eşini sevmediğini söylemek/ Eşinden soğuduğunu söylemek/ Başkası ile evleneceğini söylemek/ Aile ile görüştürmemek/ Eşini tehdit etmek/ Aile yanına bırakmak/ Evden kovmak/ Yurtdışına yanında götürmemek/ Üvey çocuğa kötü davranmak/ Doğumunda ilgilenmemek/ Sebepsiz intihara kalkışmak/ Evi sık terk etmek/ Ağız ve vücut kokusu tedavisinden kaçınmak/ Beden temizliği ile ilgilenmemek/ Bağımsız konut sağlamamak/ Çalışmamak/ Cinsel ilişki kuramamak/ Cinsel ilişkiden kaçınmak/ Sevgilisini unutamadığını söylemek/ Evlilik dışı çocuğu olmak/ Eşini dövmek/ Kesici aletle yaralamak/ Aşırı içki kullanmak/ İmam nikahlı yaşamak. Bu sebepler teoride olsa , hukuk erbabı tarafından ortaya konmuş , aile hayatıyla da birebir örtüşen mantıklı boşanma sebepleri...ammavelakin gizli yapılan zina ,hayata kast ,pek kötü ve onur kırıcı davranış ,haysiyetsiz hayat sürme,akıl hastalığı ,evlilik birliğinin sarsılması ;ve Alay etmek/ Aşağılamak/ Küçük düşürmek/ Tükürmek/ Küçümsemek/ Başkalarıyla karşılaştırmak/ İftira etmek/ Çocuğun kendisinden olmadığı ile suçlamak/ Sapık ilişkiyle suçlamak/ Kız çıkmadı diye suçlamak/ Sadakatsizlikle suçlamak/ İktidarsızlıkla suçlamak/ Eşini sevmediğini söylemek/ Eşinden soğuduğunu söylemek/ Başkası ile evleneceğini söylemek/ Aile ile görüştürmemek/ Eşini tehdit etmek/ Aile yanına bırakmak/ Evden kovmak/ Yurtdışına yanında götürmemek/ Üvey çocuğa kötü davranmak/ Doğumunda ilgilenmemek/ Sebepsiz intihara kalkışmak/ Evi sık terk etmek/ Ağız ve vücut kokusu tedavisinden kaçınmak/ Beden temizliği ile ilgilenmemek/ Bağımsız konut sağlamamak/ Çalışmamak/ Cinsel ilişki kuramamak/ Cinsel ilişkiden kaçınmak/ Sevgilisini unutamadığını söylemek/ Evlilik dışı çocuğu olmak/ Aşırı içki kullanmak/ İmam nikahlı yaşamak bu ve benzeri tarzda ki ; daha çok 2 hayat arkadaşı arasında cereyan eden sebep ve meseleleri hakimi ikna etmek için nasıl isbat edeceksiniz...?...tek çare kalıyor...bu konular hakkında eşlerden herhangi birinin beyanını doğru olarak kabul etmek...belki bu konuları kusur saymaktan çıkarıp boşanma sebebi saymak daha doğru olacaktır....her zaman iddia ettiğim gibi boşanma gibi en önemli bir mevzuya da tek hakim bakmamalı..... Cevap Bu suçları işleyenler nafaka ve velayet verilir mi? Dedikleriniz doğru ama olanları inkar edeceğini sanmıyorum. gerçi dahaöne hiç hakim kaşısına çıkmadım ordaki piskolojiyi bilmiyorum ama. sorum şuki bu tip bir durumda olaki bir şekilde ispat edebilsem askeri ücretle çalışıyor gözüken ve bende önce mal varlığıda olan bir kişiye ev araba gibi yoksulluk nafakası ödemek zorunda kalırmıyım. evlilik öncesi aldığımız evi onun üstüne yaptırmıştık bundan hak talep edebilirmiyim. bankada düğün sonası kalan ve onun üzerine olan bir hesapa yüklü bir para var bunu nasıl ispat edil alabilirim. bu konularda yardımlarınızı bekliyorum. Cevap Bu suçları işleyenler nafaka ve velayet verilir mi? Yokmu bilgisi olan benim için önemli bir konudur. Hiç açıklayıcı bir bilgi gelmedi. Cevap Bu suçları işleyenler nafaka ve velayet verilir mi? Mesela ben yeni bir eve taşınp kendimize bir hayat kurmak istiyorum. Ama ben ailemden uzaklaşmam onlara yakın otururum diyor. babasına ait bir evde kirasıyla oturuyoruz ama tüm ailesinin çevremizde oturması bize zarar veriyor. yukarıdada bahsettiğim diğer konularda daha önce intihar etmsesi, sürekli ailem hakkında konuşması, istediğinde burası babamın evi çek git demesi, senin canına kast edeceğim demesi,pskilojik sorunları olduğu ve benimle başka bir yere taşınmaması gibi durumlarda ben dava açarsam tazminat yada yoksulluk nafakası vermelimiyim. kendisi benim maaşıma yakın bir para alıyor ama ssk ya askeri ücretten ödeniyor. acil yardımınızı bekliyorum. Bu sayfada bulunan kavramlar anne suc islerse velayet alirmi, hirsizlikla suclanan ese velayet verilirmi, zina yapan kadın nafaka alabilirmi, zina yapan kadın nafaka alır mı, 17 yasindaki cocuga nafaka verilirmi, depresyon ilaci kullanan anneye cocuk verilirmi, yapan evli kadina nafaka verilirmi, velayet annede cocuk babaannesinde nafaka alabilirmi, intihar etmis anneye velayet verilirmi, bosanmada içki icen babaya cocuk verilirmi, intehar tesebbusu eden anneye cocuk velayeti verilirmi, depresyonda olan bi anneye cocuk veriliirmi, hakim intihar etmis kadina velayet verdi, zina yapan kadin nafaka alabilirmi, kesici aletlerin oldugu iste calisan babaya velayet verilir mi, zinadan bosanan kadin nafaks alirmi, alkol alan ese cocuk verilir mi, intihra kalkisan ese velayet verilirmi, tecavuzcu bir babaya cocuk verilirmi, intihara kalkisan anne velayet, sapik babaya cocuk velayeti, is yasasi hirsozlik, depresyon ilaci kullananlar bosanmada cocugu alabilirmi, sabah, kocam tecavuzden yargilandi eger bosanirsak cocugun velayeti kimde kalir Forum Benzer Konular Yanıt 2 Son İleti 29-06-2015, 143018 Velayet kime verilir? 12 yıllık evli bir erkeğim. eşimin beni aldattığını öğrendim. bunu kendisi itiraf etti. elimde ses kaydı ve onun telefon dökümü var. Herşey ortada.... Yazan ferhatcelik Forum Aile Hukuku Yanıt 5 Son İleti 04-05-2010, 205327 Çalışan eski eşe nafaka verilir mi? Açtığım konu hakkında daha önce sorulmuş sorular var ama tam cevabımı bulamadığım için sorunumu sormak 2005 yılında 10 yıllık evliliğimi... Yazan Avaranet-1 Forum Aile Hukuku Yanıt 13 Son İleti 10-02-2010, 145930 Velayet kime verilir eşimle boşanmayı düşünüyoruz ancak 2,5 yaşında bir kızım var kızımın velayetini banamı eşimemi verirler eşim ailesiyle yaşıyor ben hem kendi evim var... Yazan mafsar Forum Aile Hukuku Yanıt 11 Son İleti 01-11-2007, 152339 Velayet kime verilir? merhaba ben 1,5 senedir evliyim ve 4 aylıkta bir çocuğum senedir her gece Allah'ım beni sabaha çıkarma diye yatıyorum derece... Yazan burkan Forum Aile Hukuku Yanıt 1 Son İleti 28-02-2006, 135410 Yetkileriniz
zina yapan kadın nafaka alabilir mi