🦇 Şirket Üzerine Kayitli Gayrimenkul Satişi
IkFS. 1 Aralık 2020 Boşanmada Eşlerin Mal Paylaşımı 156 Görüntüleme “…Ancak, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alman dava konusu Büyükçiğli mahallesinde 2162 ada 1 parseldeki taşınmazın tarihinde davalı adına değil taraflann hissedan olduğu Özbekçi Limited şirketi adına satın alındığı, tarihinde de dava dışı gerçek kişiye satıldığı görülmektedir. Mahkeme tarafından bu taşınmazın satıldığı ancak şirket defterlerine TL olarak aktanldığı, bu yüzden bakiye TL üzerinde yarı oranda davacının TL katılma alacağı bulunduğundan hareketle bu miktar da katılma alacağı toplamına eklenmiştir. Dava konusu taşınmaz davalı adına edinilmediğine, Özbekçi Limited Şirketi adına alındığına, Özbekçi Limited Şirketinin mal varlığı ile ilgili olarak da ayrıca katılma alacağı hesabı yapılarak davacının alacak hakkı miktarı belirlendiğine, şirket üzerine kayıtlı olup davalı adma edinilmeyen taşınmaz bakımından katılma alacağı hesabı yapılamayacağına göre davacının toplamkatılma alacağı miktarında dikkate alınmaması, bu durumda davacının diğer malvarlığından kaynaklı toplam katılma alacağı miktarının TL olduğu ve bu miktar üzerinden katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, Özbekçi Limited Şirketinden dolayı katılma alacağı da hesaplandığı halde, davalıya ait olmayan ve şirket üzerine kayıtlı iken satılan 2162 ada 1 parseldeki taşınmazla ilgili de katılma alacağı hesaplanması, bu suretle davalı aleyhine fazla katılma alacağına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları bu taşınmaz bakımından yerindedir…”
BORÇLU ADINA KAYITLI ARSA ÜZERİNDE BAŞKASINA AİT EVİN İCRA İLE YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ ESAS NO2014/2670 KARAR NO2014/17814 KARAR ADINA KAYITLI OLDUĞU İDDİA EDİLEN ARSA ÜZERİNDE BAŞKASINA AİT EVİN İCRADA SATILMASI, MEMURUN SORUMLULUĞU, MADDİ ZARARDavacılar A.. B.. vdl vekili Avukat B. A. tarafından, davalı A.. B.. aleyhine 18/07/2011 gününde verilen dilekçe ile İİK’nın 5. maddesine dayalı tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği İİK’nın 5. maddesine dayalı icra ve iflas memurunun eyleminden kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı Tahir Kirazoğlu adına kayıtlı 1306 ada 51 nolu parselin icra müdürlüğü tarafından usulsüz olarak alacaklısına ihale edildiğini, tapu kaydının Tahir Kirazoğlu adına görünmesine rağmen taşınmazda kullanılabilir yeri olmadığını, parsel üzerinde 25-30 yıllık evinin bulunduğunu, raporlarda evin kendisine ait olduğu belirtilmesine rağmen icra müdürlüğü tarafından usulsüz satış yapılarak mağdur edildiğini ileri sürerek, tazminat talebinde davanın reddini yapılan yargılama sonucunda; Gaziantep 3. İcra Müdürlüğü’nün 2003/4630 Esas sayılı dosyasının borçlusu Tahir Kirazoğlu’nun borcundan dolayı 51 nolu parseldeki hissesinin dosya alacaklısına ihale edildiğini, ancak dava konusu parselin tamamının yapılaşması nedeniyle kullanılacak boş bir yerin bulunmadığı, Tahir Kirazoğlu’nun hissesinin yolda kaldığının icra dosyasında aldırılan bilirkişi raporu ile belirlenmesine rağmen, davacının taşınmaz üzerindeki yapısının da dosya alacaklısına ihale edildiği, bu işlemin icra dairesinin usulsüz satış işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar kapsamından; dava konusu Ocaklar Mahallesi 1306 ada 51 no’lu parselin dava dışı Tahir Kirazoğlu adına bağ vasfıyla tam hisse ile kayıtlı iken, Gaziantep 3. İcra Müdürlüğünün 2003/4630 esas sayılı dosyasında Tahir Kirazoğlu’nun borcundan dolayı haczedilerek diğer taşınmazları ile birlikte icra kanalıyla satıldığı, tapu kaydında davacının kullandığı eve ait herhangi bir şerh bulunmadığı, icra müdürlüğü tarafından hazırlanan kıymet takdir raporuna göre, taşınmazın satılması halinde yer tesliminin yapılamayacağı sadece borçluya ait taşınmazın satılacağı belirtilerek taşınmazın metrekare fiyatının hesaplandığı, dolayısıyla dava konusu taşınmazın icra aracılığı ile üçüncü kişilere satılmasında davalının herhangi bir kusurlu eylemi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının zararı icra memurunun kusurlu eyleminden doğmadığından İcra ve İflas Yasası’nın 5. maddesi gereğince davalının oluşan zarardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle davalının tazminatla sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇTemyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 25/12/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Müdavim Üye Tarih Sayı / 1771 Konu Gayrimenkul satışında Kurumlar ve Katma Değer Vergisi istisnası uygulaması …………………… SAN. TİC. LTD. ŞTİ.[/B] [/B] İlgi [/B]…………… tarihli dilekçeniz.[/B] [/B] İlgide kayıtlı dilekçenizde, İlimiz ………….. Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün ……………. vergi numarasında işlem gördüğünüzden bahisle; şirketinizce tarihinde satın alınan arsa üzerine yapılan binanın yapı kullanma izin belgesinin tarihinde alındığı ve arsa tapusunun tarihinde bina tapusuna dönüştürüldüğü belirtilerek, söz konusu gayrimenkulun satılması halinde, satıştan elde edilecek kazanca Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-r maddesi hükümlerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığı hususunda bilgi verilmesinin istenildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "İstisnalar" başlıklı 5 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında; "Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır" denildikten sonra fıkranın e bendinde; "Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmı. Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç halinde de bu hüküm uygulanır. ... Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır." hükümlerine yer verilmiştir. Konuya ilişkin ayrıntılı açıklamaların yapıldığı 1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Taşınmazlar" başlıklı bölümünde; "İstisnaya konu olan taşınmazlar, Türk Medeni Kanununda "Taşınmaz" olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar Türk Medeni Kanununun 704 üncü maddesinde; Arazi, Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler olarak sayılmıştır. Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın, bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705 inci maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, ilgili kurum adına tapuya tescili yapılmamış bir binanın satışından doğan kazanca bu istisna uygulanmayacaktır. Fiiliyatta cins tashihinin kurum adına tapuya tescilinin yapılmasında çeşitli nedenlerle gecikmeler olabilmektedir. Bu gibi durumlarda, taşınmazın işletme aktifinde iki yıl süreyle bulunup bulunmadığının, tespitinde, işletmede iki yıldan fazla süreyle sahip olunarak fiilen kullanıldığının, yapı inşaatı ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik edilebilmesi mümkün olabilecektir. ..." denilmiş, "İki Tam Yıl Süre İle Aktifte Bulundurulma" başlıklı bölümünde, "İstisna uygulamasına konu olacak taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının en az iki tam yıl 730 gün süreyle kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifadeyle kurumun bu değerlere iki tam yıl süreyle bilfiil sahip olması gerekmektedir...." açıklamasına yer verilmiştir. Aynı tebliğin "İnşa Halindeki Binalarda 2 Yıllık Sürenin Tespiti" başlıklı bölümünde, "Kurumlar tarafından, inşaatı henüz tamamlanmayan, fiilen kullanma imkanı da bulunmayan binaların satılması halinde; kurum aktifinde iki tam yıl kayıtlı olması koşuluyla, sadece binanın arsasının satış kazancına tekabül eden kısmı kurumlar vergisinden istisna olacaktır. Ancak, arsa üzerinde inşa edilen ve aktife kaydedilen binanın, kurum adına tapuya tescil edilerek satılması halinde, satılan binanın iki yıllık aktifte bulundurulma süresinin başlangıç tarihi olarak, inşaatın tamamlandığı ve bina olarak kullanılmaya başlandığı tarih esas alınacaktır." açıklaması yapılmıştır. Buna göre; ………….San. tarihinde satın alınan arsa üzerine inşa edilen ve tarihinde cins tashihi yapılan binanın, yapı kullanma izin belgesi tarihinde alındığından, tarihinden önce satılması halinde, iki tam yıl 730 gün süreyle aktifte bulundurma şartı gerçekleşmemiş olacağından, satıştan elde edilen kazanca Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının e bendinde yazılı istisnanın uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Söz konusu gayrimenkulün belirtilen tarihten sonra satılması halinde ise, istisnadan yararlanabilmek için şirketin ayrıca gayrimenkul ticareti faaliyetinin olmaması veya kiralama faaliyetinde bulunmaması da gerekmektedir. Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1’inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisinin konusunu oluşturmaktadır. Aynı Kanunun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17’nci maddesinin 4 numaralı fıkrasına 5281 sayılı Kanunun 33’üncü maddesiyle eklenen ve tarihinden geçerli olan r bendinde, “Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerinin satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri, bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık gayrimenkul ve iştirak hisselerinin müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil bankalara devir ve teslimleri. İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapanların, bu amaçla ellerinde bulundurdukları gayrimenkul ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır. Bu şekilde teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin Gelir veya Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.” amir hükmü yer almaktadır. Yukarıdaki açıklamalar kapsamında; arsa veya arazi olarak satın alınan gayrimenkullerin binaya dönüştürülerek satışa sunulması halinde satışın katma değer vergisinden istisna edilebilmesi için anılan madde hükmü ile belirlenen sürenin hesaplanmasında, arsa veya arazinin iktisap edildiği tarihin değil de inşa edilen binanın fiilen kullanıldığı veya yapı kullanma izni belgesinin alındığı tarihin dikkate alınarak, en az iki tam yıl süre ile kurumların aktiflerinde bekletildikten sonra satışa sunulacak olan binaların katma değer vergisinden istisna edilmesi mümkün olmakla birlikte, satılması düşünülen söz konusu taşınmazın Kanunun 17/4-r maddesinde yer alan iki tam yıl süre ile aktifinde kayıtlı olma şartı yerine gelmediğinden, tarihinden önce satılması halinde şirketinizin anılan madde hükmünde yer alan katma değer vergisi istisnasından yararlanması mümkün bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Gayrimenkullerin bir başkası adına tescil edilmesi için satış işlemlerinin tapu müdürlüklerinde yapılması gerekiyor. Peki şirket tapu satışı için gerekli evraklar nelerdir? diyorsanız işte yanıtı...Şirket tapu satışı için gerekli evraklar!Bir taşınmaz mal satın alacak olan kimselerin bu süreçte herhangi bir sorun yaşamaması adına bazı noktaları bilmesi ve hazırlıklı olması satış işlemlerinin gerçekleşmesi için öncelikle tapu dairesinden randevu alınması gerekiyor. Tapuda randevu almak için adresine giriş yapılıyor. Ayrıca ALO 181 aranarak da tapu randevu işlemleri randevu günü ve saatinde orada bulunamayacak taraflar randevuyu iptal edebildiği gibi, işlemin yapılmaktan vazgeçilmesi halinde de tapu randevusu iptal arsa ve mesken gibi taşınmazların satış işlemlerinin tamamlanabilmesi için bazı belgelerin temin edilmesi ve tapu harcının ödenmesi şirket tapu satışı için gerekli evraklar nelerdir? diyorsanız işte yanıtı...Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi şirketlerin Ticaret Sicil Memurluğunca düzenlenmiş, taşınmaz mala ilişkin satışlarda yetkinin ve yetkililerin kimlik bilgilerinin açıkça yer aldığı yetki belgesi, ilgili sanayi ve ticaret odası müdürlüğünden tasdikli olarak alınması gerekiyor ve işlemin yapıldığı yıla ait olması tapu satışı için gerekli olan belgeler ise şu şekilde sıralanıyor;- Şirket vergi levhası aslı ve örneği, son yönetim kurulu seçiminin bulunduğu sicil gazetesi örneği,- Şirket yetkilisinin imza sirküleri,- Şirket adına satışta bulunacak vekil ise düzenleme şeklinde yapılmış vekaletin aslı,- Söz konusu gayrimenkul’ün ilgili belediyeden alınmış harca tabi rayiç değer ve vergi borcu yoktur satıcıdan istenen evraklar 2016!Özge ÖZDEMİR/
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü Sayı 84974990-130[17-2014/12]-131 06/02/2015 Konu Şirket aktifine kayıtlı taşınmaz satışının vergi kanunları karşısındaki durumu İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin faaliyet konusunun otel işletmeciliği olduğu, şirketiniz aktifinde bulunan otel binasının tarihinde satıldığı, satış bedelinin %75’lik kısmının bankaya yatırıldığı ve 5 yıl süre ile bloke edildiği belirtilerek, söz konusu tutarın dövize çevrilerek bankada bloke edilmesi halinde 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının e bendi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının r bendinde belirtilen istisnalardan yararlanılmasına engel teşkil edip etmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. AKurumlar Vergisi Yönünden 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının e bendinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu, bu istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulmasının ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu sürede tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı, aynı şekilde istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmına uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır. 1 seri Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin, “ Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası” başlıklı bölümünde taşınmaz satış kazancı istisnası ile ilgili ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup anılan Tebliğin; “ Satış kazancının fon hesabında tutulması” başlıklı bölümünde; “Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışında kazanç, satış işlemi ile birlikte doğacağından, satış işlemi ister peşin isterse vadeli olarak yapılmış olsun istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır. Bu değerlerin satışından elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekmektedir. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. … Fon hesabına alınan kazanç tutarının mükelleflerce sermayeye ilavesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, fon hesabına alınan kazanç tutarının sermayeye ilave dışında, beş yıl içinde başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da kurumun tasfiyesi halinde, istisna uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.” “ Fon hesabında tutulan kazançların işletmeden çekilmemesi” başlıklı bölümünde de; “İstisna uygulamasında, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması gereken kazançların, beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba sermayeye ilave hariç nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre içinde işletmenin tasfiyeye girmesi halinde, bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alınacaktır. Fon hesabında tutulması gereken süreden, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar olan sürenin anlaşılması gerekmektedir. Kazancın sermayeye ilave edilmesi durumunda da aynı süre geçerli olacaktır. Bu istisnanın amacı kurumların sermaye yapılarının güçlendirilmesi, finansman sıkıntılarının giderilmesi ve bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerinde daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkan sağlamak ve işletmelerin finansal bünyelerini güçlendirmektir. Tasfiyeye giren şirketlerde ise böyle bir amacın olamayacağı açıktır. Bu nedenle, istisna uygulamasında satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar tasfiyeye girilmiş olması halinde, fon hesabında tutulması gereken kazancın işletmeden çekildiği kabul edilecektir. … Öte yandan, fon hesabında tutulan kazancın beş yıl içinde veya beş yıl geçtikten sonra işletmeden çekilmesinin kâr dağıtımı sayılacağı tabiidir.” açıklamalarına yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin otel binası olarak kullandığını belirttiği taşınmazın satışından elde edilen kazancın %75’lik kısmının Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının e bendindeki şartların taşınması kaydıyla kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır. Diğer taraftan, gerek Kurumlar Vergisi Kanununda gerekse 1 seri Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde istisna kapsamındaki kazancın bankaya yatırılmasına veya bankada bloke edilmesine ilişkin bir şart yer almadığından pasifte özel bir fon hesabında tutulması gereken tutarın dövize çevrilerek bankada bloke edilmesi, söz konusu satıştan dolayı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının e bendindeki istisnadan yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir. BKatma Değer Vergisi Yönünden 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin Katma Değer Vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının r bendinde ise; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil bankalara devir ve teslimlerinin Katma Değer Vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır. Diğer taraftan, istisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır. Buna göre, şirketinizce satışa konu edilen otel binasının en az iki tam yıl süreyle şirketinizin aktifinde yer alması koşuluyla Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının r bendinde yer alan istisna hükmünden yararlanabilmeniz mümkün bulunmaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim. * Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun dayanılarak verilmiştir. ** İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. *** Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. ÖzelgeŞirket Aktifine Kayıtlı Taşınmaz Satışının Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu 84974990-130[17-2014/12]-131 Yasal internet sitesinde yayınlanmıştır. Yanlızca kaynak gösterilerek kullanılabilir. Vergipedia Tüm hakları saklıdır.
şirket üzerine kayitli gayrimenkul satişi