🌜 Finlandiya Da Neden Özel Okul Yok

3- Okul Servisi Yok! Finlandiya’da çocuklar evlerine en yakın okullara gidiyorlar. Böylece ulaşım bir sorun haline gelmiyor. Bu nedenle ülkede öğrenci servisleri yok, ulaşım bisiklet ile sağlanıyor. Tabi sokaklar güvenli olunca havanın kararması da bir tehlike teşkil etmiyor. 4- Tüm Çocuklar Aynı Okulda! Fin okullarında spora bol bol yer var ama spor karşılaşmaları yapacak takımlar yok. Rekabet, üstünlük kazanmak Fin kültüründe değer verilen bir şey değil.-8-Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor. Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, aksine dayanışıyor. NEDEN ÖZEL OKUL İÇİN DANIŞMANLIK? Ankara'da özel okul mu arıyorsunuz? Şimdi ayıracağınız birkaç dakika, fikirlerinizde kalıcı ve doğru değişiklikler yapacak Buda çocukların öğrenmeye değer vermesinde önemli bir etkiye sahip. 2. Müfredat, zaman içinde sadeleştirilmiş ve hafifletilmiş. Eskiden daha doluyken, “düşünmeye yer açabilmek” için daha rahat bir müfredat getirilmiş. 3. Finlandiya’da özel okul yok. 8- Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor. Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, aksine dayanışıyor. Okulların hemen hemen tümünün başarı düzeyi aynı. Bu yüzden hiçbir okulun bir diğerine göre ayrıcalığı yok. Özel okul açmak yasak. Bütün bu bilgiler ayrıntısıyla Dışişleri Bakanlığı’nın sayfasında yer alıyor. Başarılı olan incelenmiş, eksikler belirlenmiş ve AKP hükümeti buradan aldığı ilhamla 2014’te ‘proje okul’ uygulamasını başlattığını duyurdu. Eğitimde ‘iyileştirmeye’ geride kalan okullardan değil Neden: Global pazar ekonomisindeki rekabetçi yerini tekrar edinme, PISA sonuçlarına odaklanan ülkelerin “Haydi eğer Finlandiya iyiyse, onlar ne yapıyorsa onu yapalım!” mantığı (eğitim çıktılarını etkileyen tüm sosyo-ekonomik faktörleri görmezden gelme). Buna ‘girişken reform’ modu da diyebiliriz. 1zNtE. … Finlandiyalı çocukların okul yaşamı, Finlandiya’nın bizzat uygulamakta olduğu gençlik ve eğitim politikalarının sonucudur; PISA testlerinin değil. Fin eğitim sisteminde okuma becerileri, bilim ve matematik okur yazarlığı kadar sosyal bilimler, görsel sanatlar, spor ve pratik becerilerin geliştirilmesi de önemli. Finli çocuklar anaokul ve ilkokul hayatları boyunca oyun oynar ve zevk alarak öğrenirler. Finli öğretmenler de, ebeveynler de matematik ve ya fen derslerindeki soyut kavramları öğretmenin en iyi yolunun müzik, drama ya da spor uygulamaları olduğunu düşünür. Akademik ve akademik olmayan öğrenme biçimleri arasında kurulan bu denge çocukların okuldaki mutluluğunu sağlamanın büyülü formülüdür. PISA testleri, okul yaşamının çok önemli olan bazı kıstaslarını değerlendirme dışında bırakıyor. Pasi Sahlberg Düşük maliyetler, kısa okul saatleri, ile yüksek akademik başarıyı; bireyselliğe, bağımsızlığa önem veren, öğrencilerine kendi eğitim programını kendi düzenleme sorumluğunu yükleyen eğitim anlayışıyla bol boş zamanı, eğlenerek öğrenmeyi birleştiren Fin eğitim sistemi hala eğitimin rüya ülkesi olmaya devam ediyor. İşte size Fin eğitim sistemiyle ilgili 9 şaşırtıcı gerçek. -1- Finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı 7. Yaşları ne olursa olsun, çocuklar okula kendileri yürüyerek ya da bisikletle gidiyor. Fin kültürü çocukların bağımsız yetişmesini önemsiyor. Çocuklarını okula getirip götüren, ders çalıştıran ebeveynler diye bir şey yok. -2- Fin eğitim müfredatı basit ve genel bir çerçeve tanımlamaktan ibaret. Öğrenciler, kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda kendi eğitim-öğretim programlarını şekillendirme haklarına sahipler. Öğretmenler de öyle. -3- Finli öğrencilere eğitim hayatlarının ilk altı yılında hiçbir şekilde not verilmiyor. Sekizinci sınıfın sonuna kadar not verme zorunluluğu yok ve öğrenciler standardize edilmiş bir sınav sistemine tabi değiller. Sadece 16 yaşlarındayken ülke genelinde bir sınava giriyorlar. -4- Öğretmenler gün boyu sınıfta ortalama dört saat ders veriyor. Haftada iki saati ise mesleki gelişimleri için eğitimlere katılmak için ayırıyorlar. İlk okulda öğrencilerin ders dışı/teneffüs olarak geçirdikleri zaman toplam 75 dakika. Amerika’da bu oran 27 dakikaya kadar düşüyor. Türkiye’de ise ortalama 45 dakika. -5- Tüm öğretmenlerin en az master derecesi var ve üniversite başarısı en yüksek %10’luk dilim arasından seçiliyorlar. Öğretmenlik toplum gözünde statüsü en yüksek mesleklerden biri. Finlandiya öğretmenleri başarılı-başarısız olarak yargılamayan bir kültüre sahip. Eksikleri bulunan öğretmenlerin, yeni eğitim-öğretim programlarıyla kendilerini geliştirmesinin önü açılıyor. Hiçbir öğretmenin performans nedeniyle işten atılma korkusu yok. -6- Öğrencilere ödev verilmiyor çünkü öğrenmenin yeri okuldur. Her çocuğa bir birey olarak değer veriliyor. Çocuklardan biri yeterince iyi öğrenemiyorsa öğretmenleri bunu hemen fark ediyor ve çocuğun öğrenme programını onun bireysel ihtiyaçlarına göre düzenliyor. Aynı şey, okula uyum göstermeyen, sıkılan ya da öğrenim durumu programın ilerisinde olan çocuklar için de geçerli. Öğretmenlerin yüksek eğitim düzeyi, çocukların her türlü gelişimini gözlemleyebilmelerini ve esnek çözümler yaratabilmelerinin en önemli nedeni. İstatistiklere göre çocukların ortalama %30’u eğitim hayatlarının ilk dokuz yılında özel programlarla destekleniyor. -7- Fin okullarında spora bol bol yer var ama spor karşılaşmaları yapacak takımlar yok. Rekabet, üstünlük kazanmak Fin kültüründe değer verilen bir şey değil. -8- Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor. Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, aksine dayanışıyor. Okulların hemen hemen tümünün başarı düzeyi aynı. Bu yüzden okulun bir diğerine göre ayrıcalığı yok. Eğitim “herkes için eşit imkanlar sağlamak” demek. Eşitlik kavramına olağanüstü değer veriliyor. Tüm çocuklar zeka ve becerileri ne olursa olsun aynı sınıflarda okuyor. -9- Pek çok Avrupa ülkesi ve Amerika’yla karşılaştırıldığında Finlandiya’da eğitime ayrılan bütçenin daha fazlası sınıf ortamına yansıyor. Çünkü öğretmenler de, yöneticiler de hemen hemen aynı maaşı alıyor. Bu yüzden Finlandiya’da eğitim maliyetleri çok daha düşük. Ancak 15 yıllık kıdemli bir öğretmen ortalama bir üniversite mezunundan daha iyi kazanıyor. Dünya çapında yapılan araştırmalara göre, en iyi eğitim sistemine sahip ülkenin Finlandiya olduğu konusunda fikir birliği var. Bu uluslararası testler, mezuniyet dereceleri gibi çok sayıda araştırmanın desteklediği bir düşünce. Finlandiya'da, 40 yıl önce, ekonomik yenilenme programının bir parçası olarak eğitim sisteminde köklü değişikliklere gidildi. Geleneksel okul anlayışlarını yıktılar ve yeni baştan inşa ettiler. Toplum çocuklara ne kadar destek veriyorsa eğitim kalitesi de o kadar yükseliyor. Finlandiya’nın eğitimdeki başarısı 2000 yılında, tüm dünya ülkelerinde uygulanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavlarında elde edilen açık ara zirve ile ortaya çıktı. Finlandiyalı öğretmenler ve uzmanlar, dünyanın geri kalanının notlara, istatistiklere, testlere baktıklarını ve insan ögesinin göz ardı edildiğini söylüyorlar. Dünyaca ünlü Finli eğitimci Pasi Sahlberg “Eğitimde kaliteyi yükseltmek yerine eğitim eşitliğini tüm öğrencilere hakkaniyetle dağıtmak başarıyı getiriyor” diyor. Ülkeye bu denli önemi bir yer edinen eğitim sisteminin başlıca unsurlarına bakarak, nasıl başardıklarını anlayabiliriz. * Finlandiya’da çocuklar 7 yaşında önce okula başlamıyorlar. * Ergenlik çağına kadar sınav ve ödev çok nadiren uygulanıyor. * 6 yaşına kadar çocuklara hiçbir değerlendirme testi yapılmıyor. * Lise son sınıfa kadar öğrenciler arasında rekabet oluşturabilecek her türlü durumdan kaçınılıyor. Ayrıca öğretmenler, okullar, şehirler arasında da rekabete izin verilmiyor. * Finlandiya’da zorunlu standart sınavlar 16 yaşından sonra başlıyor. * Zeka seviyesi göze alınmaksızın tüm çocuklar aynı sınıfta birlikte ders görüyorlar. * Finlandiya’da öğrenci başına harcanan para miktarı, ABD gibi gelişmiş ülkelerin ortalamasının %30 altında. * Çocukların %30’u, eğitim hayatlarının ilk 9 yılında ekstra yardım alıyorlar. * Okulların hepsinde yemek, sözel eğitim ve öğrenme ortamı eşitliği bulunuyor, sağlık-diş bakımı hizmeti sunuluyor. * Finlandiya, anne ve çocuklar için sağlık, bakım hizmeti konusunda en üst sırada yer alan ülkelerin başında geliyor. Çocuklara daha doğmadan sağladıkları imkânlar müthiş. Çocuk açısından en iyi 4 ülke arasında yer alıyor. * Finlandiya’da gençlerin %66’sı üniversiteye devam ediyor. Bu, Avrupa’nın en yüksek ortalaması. * Tüm dünyada en zayıf öğrenci ile en başarılı öğrenci arasındaki farkın en az olduğu ülke Finlandiya. * Finlandiya’da bilim sınıflarının mevcudu 16’da tutuluyor, böylece her çocuğun deneylere aktif katılımı sağlanıyor. * Finlandiya nüfusunun %93’ü lise mezunu. * Finlandiya’daki lise öğrencilerinin %43’ü meslek liselerinde okuyor. * İlkokul öğrencileri günde toplam 75 dakika teneffüs yapıyor, gelişmiş ülkelerde 27 dakika ortalama teneffüs uygulanıyor. * Finlandiya’daki okullarda en fazla önem verilen şey oyun, oyunlar birer eğitim aracı olarak kullanıldığı gibi özgürlük de tanınıyor. * Öğretmenler okulda günde 4 saat geçiriyorlar ve her hafta 2 saat profesyonel gelişim uygulaması alıyorlar. * Finlandiya, dünyada öğrenci başına düşen öğretmen sayısının en yüksek olduğu ülke konumunda. * Eğitimin tamamı ücretsiz. Eğitim sisteminin içinde iş insanlarının ve şirketlerin yer almasına müsaade edilmiyor. Ülkede güçlü kamu okulları var, neredeyse hiç özel okul bulunmuyor. * Finlandiya’da öğretmenlerin master yapmış olması zorunlu ki master için gereken ücreti de devlet karşılıyor. * Öğretmenler, kendi okullarında en yüksek dereceyle mezun olmuş ve ilk %10’aa girenler arasından seçiliyor. * Finlandiya’da bir öğretmenin ortalama maaşı 2021’de ortalama 3570 euro * Finlandiya’daki eğitim sisteminin temelinde “öğretmek” yok, onun yerine çocuklara “öğrenmeyi öğretiyorlar”. * Lise öğretmenleri, ülkedeki diğer üniversite mezunu meslek sahiplerinden daha fazla maaş alıyor. * Her öğrenciye özgü esnek bir eğitim modeli var. Standart eğitim yerine öğrenci ve öğretmene göre kişiye özel eğitim de uygulanıyor. * Öğretmenlerin ülkedeki konumu doktorlar ve avukatlar ile eşit. * Ulusal müfredat sadece geniş yönergelerden oluşuyor. * Finlandiya’nın eğitim sistemi çocuklara bilgi öğretmek kadar hayata hazırlamak üzerine kurgulanmış. * Eğer bir öğretmen, sınıfındaki öğrencilerinde bir yetersizlik görürse meslektaşlarıyla durumu müzakere ederek müfredatta değişiklik yapabilir. * Finlandiya’daki çocuklar, diğer ülkelerde yaşayan yaşıtlarıyla girdikleri aynı testlerde en yüksek matematik, okuma ve fen sonuçlarını alıyorlar. Bu durum uzun yıllardır değişmiyor. * Norveç, Finlandiya ile çok benzer ülkeler olsalar da geleneksel eğitim sistemini kullanıyor ve iki ülke arasında eğitim açısından Finlandiya’nın çok net bir üstünlüğü bulunuyor. * Finlandiya’da en fazla önem verilen dersler; matematik, fen, müzik, sanat ve el işleri. Ancak 5. sınıftan sonra coğrafya, tarih dersleri başlıyor ve fen bilimleri biyoloji, kimya ve fizik olarak dallara ayrılıyor. Biliyorsunuz finlandiya eğitim sistemi ülkemizde de olduğu gibi tüm dünyada örnek gösterilen bir eğitim sistemidir. Peki bu iyi eğitim sistemlerini neye borçlular. Bu yazıda bunları derledik. 1Alan Yönlendirme Finlandiya eğitim sisteminde öğrenciler ilgili ve yetenekli oldukları alanlara yönlendiriliyorlar. Örneğin; bir çocuğun futbol yeteneği varsa o tamamen o alana yönlendiriliyor. Ancak diğer eğitim sistemlerinde bir çocuğun hangi alanlara ilgisi ve yeteneği olduğuna bakılmıyor. Her çocuğun müfredattaki tüm dersleri ezberlemesi ve sınavda çözmesi isteniyor. Ve maalesef Türkiyede de durum bu şekilde. 2Sınav Yok Finlandiya’da öğrenciler 8. sınıfa kadar hiçbir sınava girmiyor. sonra girdikleri sınavların sonuçlarıda çocuklara açıklanmıyor. Bunun nedeni sınavların çocukları strese soktuğunu ve okuldan soğuttuğunu düşünüyorlar. Ayrıca sınava gerekte duymuyorlar çünkü sınavların stresten başka bir işe yaramadığı görüşündeler. Öğrenciler ise öğretmenler tarafından yapılan gözlemle değerlendiriliyor. 3Ödev Yok Bu durumun temel sebebi öğrencinin okul dışındaki zamanda kendini tanıması, kendini başka alanlarda geliştirmesidir. Ayrıca yine ödevinde sınavlar gibi öğrencileri okuldan soğuttuğunu düşünüyorlar. Ve kişinin kendini geliştirmesinin derslerden daha önemli olduğu görüşündeler. 4Ders Saati Finlandiyada günlük ders saati yalnızca 4 saattir. Bunu duyan çoğu kişi şaşırıyor yani nasıl bu kadar az ders verip bu kadar başarılı olabiliyorlar diye Aslında buradaki durum şu kısa ve öz eğitim. Öğrenciler ilgi alanlarına yönlendirildiği için yalnızca o alandaki dersleri görüyorlar ve bundan dolayı ders saatleri 4 saat gibi çok kısa bir süre oluyor. Ve böylece öğrenciler kısa ama çok verimli bir eğitim almış oluyorlar. 5Fırsat Eşitliği Finlandiya liberal bir ülke olmasına rağmen finlandiyada bir kaç amerikan okulu dışında özel okul yok. Bunun nedenleri hem devletin eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla özel okul açmayı zorlaştırması. Hemde kimsenin çocuğunu özel okula gönderme ihtiyacı hissetmemesi devlet okulları zaten dünyanın en iyi okulları. Bundan dolayı kimse özel okula gereksinim duymuyor. Yani bir milletvekilinin çocuğuyla bir temizlik işçisinin çocuğu aynı okulda okuyor. Dünyada aslında iki başarılı eğitim modeli var. Finlandiya tarzı eğitim modeli genellikle Avrupalıların benimsediği model. 2. ise asya tipi eğitim modeli bu eğitim modeli çok sert kuralları olan çok yüksek ders saatleri olan ve çok ağır sınavların olduğu bir eğitim modeli. Asya tipi eğitim modelini kullanan ülkeler Çin, Singapur, Güney Kore gibi ülkelerdir. Burada ilginç olan bu iki eğitim modeli birbirine taban tabana zıt anack iki modelde çok başarılı MEB DuoDers Eğitim sistemleri ülkelerin geleceğini belirleyen en önemli sistemlerdir. Her ülke dünya arenasında daha güçlü olabilmek ve varlığını sürdürebilmek için eğitimini kuvvetli tutmaya çalışır. Eğitim denilince sadece derse girip çıkmak ve diplomalar kazanıp hayata atılmak değil hayatın tüm adımları boyunca süren eğitimimizi sistematik hale getirmek önemlidir. Özellikle ülkemizde eğitim sistemi sınav sistemleriyle bir arada anıldığından iki kavramı ne yazık ki ayrı tutamıyoruz. Yazıyı okuyanlar arasında ÖSS, ÖYS, YGS, LYS, YKS bir sürü farklı sistemler ve sınavlar ile üniversitelere yerleşenlerimiz mevcut. Kime sorsak da hepsi bir sistemin diğerinden iyi olduğunu söylemektedir. Fakat ne yaparsak yapalım dünyanın en iyi eğitim sistemi olan Finlandiya eğitim sistemine yaklaşamıyoruz bile. Finler ne yapıyor da bu kadar güzel bir sistemi yürütüyor diye merak edeniniz oldu mu hiç? Peki kaçımız bu son derece marjinal ama başarılı eğitim sisteminin gerçeklerini öğrenmeye hazır? Şimdiden sizi uyarmalıyım çünkü Finlandiya’daki eğitim sistemindeki bu 10 durum bizim bildiğimiz klasik eğitim sistemi mantığına pek uymayacak. İşte tüm dünya olarak eğitimde Finlandiya’yı örnek almamız için 10 neden1. Hayata Güçlü Bir Başlangıç YapıyorlarFinlandiya okullarının bu kadar övülmesi ve başarılı olarak görülmesinin nedenlerinden birisi, Finlandiya’daki çocukların okula güçlü bir temelle gelmesidir. Finlandiya hükümeti, Finlandiya’daki her çocuk için ücretsiz olarak giyim, kitap ve diğer bebek malzemeleri içeren ” bebek ihtiyaç kutusu ” adı altında bir set dağıtıyor. Yeni doğum yapmış anneler vakitlerinin çoğunu çocuklarıyla birlikte geçirebilsin diye 4 ay maaşlı izin verilir. Ayriyeten yeni çocuğu olmuş babalara da 6 aya kadar maaşlı izin verilebilmekte ve bu sayede çocuğun aile bağlarının güçlenmesi amaçlanmaktadır. Ebeveynler gündüz bakım hizmetini kullanmayı seçerse, hükümet, aileleri için üniversite eğitimli personelle bakım hizmeti vermektedir. Bunun haricinde tam günlük anaokulu, ücretsiz olup, zengin veya fakir fark etmeksizin herkesin çocuğunun aynı sınıflarda eğitim almasıdır. Yani çocuklar 7 yaşında okula başladıklarında sağlam desteklerle büyümüş olurlar. Bir Finlandiyalı eğitim yetkilisinin sözleri durumu çok güzel açıklıyor “Her çocuğun gündüz bakım ve anaokuluna gitme hakkı olduğunu görüyoruz. Ana okulları ebeveynler çalışırken çocuklarını bırakmak zorunda oldukları bir yer değil, çocuğunuzun oynaması, öğrenmesi ve arkadaş edinmesi için gerekli bir yerdir. ”2. Kapsamlı Eğitim Alanı ve Üst Düzey ÖğretmenlerFinlandiya’da öğretmenlik, çok arzu edilen bir kariyer olarak görülüyor; öğretmenler, avukatlar ve doktorlar gibi diğer itibarlı mesleklerle aynı statüdedir. Ülkede çalışan çoğu öğretmen yüksek lisans mezunudur ve bu eğitimlere girebilmek için çok çabalamak gerekmektedir. Üst düzey donanımlara sahip bir öğretmenin toplumda statü bakımında üniversitelerdeki profesörlerden hiç farkı yoktur. Finlandiya’daki öğretmenlerin kendi sınıflarını yönetmekle yükümlülüğü hemen verilmez. Uzun süren eğitimin ardından başkalarının yönettiği sınıflarda uzun süre deneyim kazanmaları gerekmektedir. Öğretmenler işleriyle ilgili kapsamlı eğitim aldıkları için öğretmeyi hayat boyu sürecek bir meslek olarak görürler ve Fin toplumu, öğretmenlere saygı gösterir. Böylece öğretmenlik en iyi öğrencilerin hayallerini süsleyen bir meslek haline Öğretmenler ÖzerktirFinlandiya hükümeti öğretmenlere eğitim için yenilikçi yaklaşımları test etme yetkisi verir. Mesela açık havada matematik işlenmesi veya grup çalışması temelli bir öğretim yapısı uygulamak için diğer öğretmenlerle ortaklık kurup bürokratik izinler arasında ezilmezler. Öğrencilerin yararına olabilecek tüm konularda öğretmenler özerktir. ABDdeki orta öğretmenler 180 günlük bir ders yılı boyunca saat öğretim yapabilirken , bir Finlandiyalı ortaokul öğretmeni aynı dönemde 600 saat civarında öğretim yapar. Bu fazladan zaman, Finlandiya öğretmenlerine, yeni öğretim stratejileri geliştirmeleri ve öğrencilerinin öğrenme ihtiyaçlarını ayrı ayrı değerlendirmeleri gibi konularda kafa yormaları için daha fazla zaman tanır. Müfredat kararlarının çoğunluğu öğretmenler ve müdürler tarafından yerel olarak yapılır. Finlandiya öğretmenleri, genel olarak, dünyanın dört bir yanındaki diğer öğretmenlerin çoğundan daha fazla iş geliştirme üzerinde çalıştıklarından yeni sistemleri uygulamaya da daha Eğitimde Eşitlik MevcutturFinlandiya’nın eğitim stratejilerinin değerlendirilmesi konusunda yorumda bulunan bazı eleştirmenler, Finlandiya’nın eğitim konusunda nispeten homojen nüfusuna sahip olduklarını ve diğer ülkelere göre öğrencilerin karşılaştıkları diğer sorunların olmamasının eğitimi kaliteleştirdiğini fakir çocuklar da neredeyse ülkenin en zenginlerinin alabildiği eğitim ve yaşam hizmetini alabilmektedirler. Fin okullarının bu kadar iyi performans göstermesine yardımcı olan faktörlerden biri, hem okullar arasında hem de öğrenciler arasında eşitlik sağlamaya odaklanan sistem olmasıdır. Öğrenciler mücadele ederken devlet, yetişmelerine yardımcı olmak için kaynaklar sağlamakta hızlıdır. Finlandiyalı çocukların neredeyse% 30’u liseden önce bir çeşit ekstra yardım alır. İhtiyaç sahibi olan insanlara hükümet tarafından pozitif ayrımcılık yapılır ve ek öğretmenler, ek danışmanlar gibi hizmetler sağlanır. Bu uygulamadaki hedef, özel ihtiyaçları olanlar da dahil olmak üzere tüm çocukları aynı yüksek başarı seviyesine çıkartabilmektir. Ülkede hiçbir seviye sınıfı oluşturulmadığından hiçbir öğrenci kendini başkasından daha kötü ya da daha iyi olarak Sürekli Sınava SokulmazlarFinlandiya çocuklarının uluslararası matematik ve okuma testlerinde rutin olarak en yüksek puanı almasına rağmen, standart olarak girilmesi gereken sınavlar Finlandiya eğitim sisteminin bir parçası değildir. Sadece zorunlu standart bir sınav vardır ve bu da lise son sınıfta yapılmaktadır. Bundan önce, isteğe bağlı olarak bölge düzeyinde testler yapılabilir, ancak sonuçlar kamuoyuna açıklanmaz ve öğretmenler, okullar, ebeveynler veya medya tarafından övülme ya da yerilme olmaz. Standartlaştırılmış testlere önem verilmemesi, Finlandiyalı öğretmenlerin derslerini nasıl yapılandıracağına dair büyük bir esnekliğe sahip oldukları anlamına gelir Yani, bir bölgedeki öğretmen daha bilimsel faaliyetlere önem verirken bir diğeri sanatsal faaliyetlerin ağırlığını arttırabilir. ve öğrencilerin ilerlemelerini daha kişisel olarak Okullara Geç BaşlarlarÇoğu ülkede eğitim 5 yaşına kadar inmişken Finlandiya’da genelde eğitime başlama yaşı 7’dir. Bu uygulamanın asıl nedeni ise çocukların ebeveynlerinin yanında ve çevresindeki akranlarıyla iletişim halinde olup çevreyi keşfetmelerini sağlamaktır. Belli başlı yerlerde 6 yaşında gidilebilen ana okulları olmasına rağmen çoğu ebeveyn çocuktan istek gelmediği sürece onları buralara göndermez ve aile içinde öğrenmenin ilk zamanlarda daha yararlı olacağını düşünür. Finlandiyalı yetkililere göre eğitimde koşuşturmaya gerek yoktur ve elbet başlayacak olan müfredat eğitiminden önce çevresini iyi tanıyan çocukların yetişmesi daha Eğlence ve Oyun Oynamak Müfredata DahildirFinlandiyalı yetkililere göre okullar çocukların eğlenebileceği yerler olmalıdır. Eğlenerek öğrenecekleri şeylerin çok zor unutulacağını düşünen yetkililer her okulda çocukların mutluluğunu geliştirmek için çalışan bir refah ekibi bulundurur . Dil, matematik ve fen alanlarındaki standart sınıflara ek olarak çocuklar ikinci dil, sanat, el sanatları, etik ve müzik alanlarında geniş bir dizi ek sınıfa katılmaktadırlar. Dersler arasında, çocukların hava ne olursa olsun günde dört defa 15 dakikalığına dışarıya çıkmalarına izin verilir. Ev ödevleri öğretmen açısından değişikliği uğrarken,Finlandiya’daki çocuklar bir kısmı, genellikle diğer gelişmiş ülkelerdeki akranlarından daha az ödev hazırlamakta ve okuldan eve döndüklerinde onlara daha fazla oynamak ve eğlenmek için daha fazla vakit Herkes Devlet Okuluna GiderFinlandiya’daki okul sisteminin en göze çarpan yönü, ülkedeki tüm okulların devlet okulu olması ve neredeyse hiç özel okul olmamasıdır. Finlandiya’da çok az sayıda bağımsız okul bulunmaktadır ve bu okulların bile harç toplama yetkisi yoktur. Böyle okullar genelde dernekler tarafından hayır kurumu bünyesinde finanse edilirler ama müfredat olarak devlet okullarından ayrılmazlar. Neredeyse çoğu zengin kişi ve kurumlar ülkedeki eğitimin daha da iyiye gitmesi için devlete yardımda bulunurlar. Okullar arası rekabet olmadığından bir okulda denenip başarılı olmuş sistem hemen diğer okullara da yayılır ki en yüksek verimi Öğrenciler Hedeflerini Kendileri BelirlerFinlandiya’daki öğrencilerin geneli neredeyse % 93’ü mesleki veya akademik bir liseden mezun olur ; bu oran birçok gelişmiş ülkenin ortalamasından önemli derecede yüksektir . 16 yaşındayken, 7 yaşından beri aynı “kapsamlı okullarda” bulunan çocuklara, onları inşaat, sağlık, restoran ve ofislerde de çalışmaya hazırlayan mesleki eğitim programlarına devam etme seçeneği sunulur. Üniversiteye hazırlanıp akademik bir program takip etmek isteyen öğrencilerin oranı ise yaklaşık% 43’tür. Geri kalan herkes mesleki eğitime geçip ilgilendikleri alanda daha hızlı ve etkili şekilde mesleki beceri kazanmak Okullar Arası Eşitlik VarBu listeden de çıkardığımız sonuçtan istinaden,, Finlandiya kültürünün önemli bir parçası olan eşitlik kavramıdır ve eğitim sisteminin bu kadar başarılı olmasının başlıca nedenlerinden biri eşitliği çok iyi uygulayabilmeleridir. Ancak Finlandiya okul sistemi içinde eşitlik fikri, tüm çocukların hayatında iyi bir başlangıç &8203;&8203;yapmalarının ve zayıf öğrencilerin daha iyi yetişmesine yardımcı olmak için çalışmalarının ötesine geçer. Bu sadece öğrenciler arasındaki farkları en aza indirgemekle kalmaz, aynı zamanda okullardaki farklılıkları en aza indirgemek, Finlandiya’daki tüm okulların eşit derecede güçlü olmasını sağlamak Cuma Yavuzsoy Özel okullarda yaşanan bu sorunlarla ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Uzmanı Elçin Tün, "Özel okullar ortalama yüzde 80'i hedefledi. Oysa farklı olan yüzde 20 öğrenci kitlesini hedeflemeleri gerekiyordu. Ayrıca aşırı rekabet ve fiyat düşüşü okulların ekonomisinin bozulmasına neden oldu" eğitimin neden gerekli olduğu hakkında bilgiler veren Tün, "İki şeyi seçebilirsiniz çocuğunuz milli eğitimde, devlet okulunda devam etsin ama ek özel bir şeyler almasını istiyorum. Mesela yüzme öğrenmesini istiyorum ya da voleybolda başarılı olmasını istiyorum akademik olarak çok daha başarılı olmasını istiyorum Fransızca öğrenmek istiyorum. Bunlar kişisel şeylerdir. Özel bir kuruma gönderir. Ve bir şekilde bunun bedelini verirsiniz. Ya da özel okula gönderirsiniz. Özel okul bunların hepsini karşılar. Siz oraya ücret verirsiniz. Özel okullar devlet okullarına karşı bir ekip değildir. Dershaneler kapatıldıktan sonra evet çok ciddi bir sorun oldu dershanelerle alakalı. Dershane sistemi varken çocuklar, ben matematiği çok seviyorum daha fazla matematik öğrenmek istiyorum. Ek olarak dershaneye gidiyordu. Daha fazla İngilizce, Fizik öğrenmek istiyorum. Artık bunlar yok. Tek seçenek kaldı. Ya devlete gideceksin ya da özel okula gideceksin. Özel okullar çok fazla çoğalınca, bazılarında sorun çıkmaya başladı. Bu seferde veli ben bunlara güvenmiyorum demeye başladı. Sonuçta devletin verdiği sağlık, güvenlik, su, eğitim gibi hizmetler var. Devlet bana sağlık hizmeti veriyor ama ben check-up yaptırmak istiyorum. Herhangi bir zamanda gideyim check-up yaptırayım. 82 milyon kişi devlet hastanelerine dolsa dese ki ben check-up yaptırmak istiyorum. Karşılayabilir miyiz? Hayır. Deriz ki bu lüks hizmete giriyor. Bu lüks için özel hastaneye gitmek zorundayız. Ben okulumu gece de açmak istiyorum. Devlet bana 3 tane polis temin etsin güvenlik için. Devlet bana bunu vermez. Devlet insanların ortak kullanım alanlarında güvenlik hizmeti veriyor. Özel olan talepler için özel güvenliğe gitmeniz gerekir. Aynı şekilde okullarda böyle. Siz diyebilirsiniz ki çocuğum ortalama bir eğitim alsın. Ben çocuğuma daha fazla ders vermek istiyorsanız; özel hoca tutarsınız ama bunu denetleyemezsiniz. Milli Eğitim bunu denetleyemez. Vergi olmaz. İllegal olan özel ders, legal olan ise özel okula göndermektir." OKULLAR YETENEĞİ KEŞFEDİP ONA GÖRE EĞİTİM VERMELİÖzel okulların sistemi hakkında çeşitli bilgiler veren Tün sözlerine şöyle devam etti, "Özel okul size şunu sağlar der ki çocuğun yeteneklerini ölçeyim. Çocuğun yetenekli olduğu konularda onu geliştireyim. Çocuk akademikse bilim insanı yapalım. Sporcuysa sporcu, sanatçıysa sanatçı yapalım. Size yeterli bilgiyi vereyim der. Özel okulun mantığı aslında budur. Özel okula gidecek öğrenci ortalamadaki öğrenci değildir aslında. Özel öğrencidir. Ya çok çok özel bir zekası vardır. Ya çok sosyaldir. Ya çok sporcudur. Ya çok sanatçıdır. Ama özeldir. Mesela psikolojik olarak çok daha farklı çocuklar var. Aspergerliler var. Şizofrenik çocuklar var. Manik çocuklar var. Çok farklı çocuklar var. Diyelim ki sizin çocuğunuz bir deha. Bu çocuk farklı. Bu çocuğa ortalama bir eğitim verirseniz. Bu çocuk çok sıkılır. Oradan kaçmak ister. O zaman siz farklı çocukları normal bir eğitimin içine bu çocuğu sokamazsınız. Diyelim ki çocuğun işte 18 yaşındayken boyu var. Bu çocuk gerçekten de okulda biraz dışlanabilir. Herkes 1,50 ama bu çocuk 1,80. Çocuk farklı yani. Bu çocuk basketbolcu olabilir mesela. Bu çocuğa ek bir ücret ödemeden yeteneğini geliştirmek çok zor. Ya kursa yazdıracaksın. Ya da bununla ilgili bir okula yazdıracaksın. Sistem bu. Özel okul tamamen farklı çocuklar için yapılmıştır. Farklı bir yeteneği vardır. Ama daha ortalama benim çocuğum diyorsan devlet okuluna gitmesi daha mantıklı. Hasta olmayan çocuğu doktora nasıl götürmüyorsan normal bir çocuğu da özel okula göndermeye gerek yok. Farklı bir özelliği olmalı. Zaten devlet bütün olanakları sağlıyor. Ancak farklıysa özelse o zaman durum farklı. Biz bu karmaşayı birbirinin içine soktuk. Dedik ki herkes özel okula gelsin. Bu seferde zengin ve fakir ayrımı çıktı. Hayır özel okullar bunun için değildi zaten. Özel okullar sadece durumu iyi olan ailelerin geldiği kurumlar olsaydı birçok özel okul batmazdı. Peki neden böyle oldu? Aslında talepkar olan veli çocuğunu farklı olduğunu düşünen veli. Önce bu veliler devlet okuluna gönderiyor çocuğunu. Ama çocuk devlet okulunda gerçekten uyum sağlayamıyor. Ya sosyal bakımdan, ya akademik olarak, ya geride kalıyor ya da çok ileride gidiyor. O zaman veli diyor ki benim çocuğuma ortam sağlanmıyor bu okulda. Sınıflar haklı olarak şartlar gereği 25-30 bazen daha fazla oluyor. Ama özel okullarda 10 kişi. Böyle olunca öğrenciyi çok iyi tanıyabiliyoruz. Bize gerçekten. Gauss teorisi diye bir şey vardır. Ortalama en fazla yeri tutar. Türkiye'de ya da dünyada insanlarla alakalı ortalamaya bakarsanız yüz kişiden 80 tanesi ortalama yüzde 10 ileri, yüzde 10 daha geridir. Biz hep o yüzde 20'yi hedefleriz."ÖZEL OKULLAR ORTALAMA YÜZDE 80'İ HEDEFLEDİFarklı çocukların özel okullarda eğitim almasını gerektiğini vurgulayan Tün, "Ama özel okullar o yüzde 80'i almaya çalıştı. Bu seferde yüzde 80'de ki veliler dedi ki çocuk zaten kendisi bir şeyleri yapabiliyordu. Sende aynısını yaptırıyorsun bu sefer başarısızlıklar başladı okullarda. Aile para vermek istemedi. Bizim okulda yaptığımız tek bir şey vardır. Ben o yüzde 20'yi toplarım. Çok ilerdeki çocuklar ve daha uyumsuz düzeydeki çocuklar. Derim ki bu çocukların özelde olması gerekiyor bu da senin kaderin. Aspergerli öğrencilerim var. Mükemmel dehalar. Yarışmalara soktuk. Tübitak'ta 4 tane öğrencim var. 4'ü de 1. geldi Tübitak'ta. Sosyal olarak çok başarılı durumda değiller. Ama tam bir dehalar. Bu çocukları sen gidip bir yerde müdür yapamazsın. Gazeteci ya da öğretmen yapamazsın. Ama tam bir bilim insanı yaparsın. Laboratuvarda günde 15 saat çalışırlar. Hayatta yorulmazlar. Bir çocuk okumada ya da matematikte çok geri. Ama bakıyorsunuz ki mükemmel piyano çalıyor. İlk defa piyano görmüş bir öğrencim var. 3 ay içinde çılgınlar gibi Beethoven çalıyor. Çünkü zekası bu yönde. Bu çocuğu yarın parmakla göstereceğiz. Ama dediğim gibi kalabalık ve herkese eşit şekilde verilen bir eğitimin içinde bu çocuklar kayboluyor."AVRUPADA ORTALAMA SEVİYEDEKİ ÖĞRENCİYİ ÖZEL OKULLAR ALMAZ"Avrupa'da öğrenciye sınav yapılır. Ortalama seviyedeki çocukları özel okullar almaz. Sen zaten olmuşsun der. Özel eğitim kimler içindir. Çocuğun öğrenme güçlüğü vardır. Bunun içindir. Aspergerli çocuklar vardır. Çok zekidir ama zekası tek bir yöndedir. Bunlar içindir özel eğitim mesela. Özel müzik kursları vardır. Çocuk duyduğu her şeyi çalabiliyordur. Bunun içindir. Özel olması senin çocuğunun daha farklı olmasını gerektirir. Ama bizde sistem tam tersine çok zekiyse fen liselerine gitti. Çocuk normal derslerde başarılı değilse meslek öğrensin diye meslek liselerine gitti. Ortalamadaki ailelerse benim çocuğum daha iyi olabilir dediler ve özel okula gönderdiler çocuklarını. Ama özel okula para verirken gerçekten de içten vermediler. Zaten bir şeyi yoktu neden çok para veriyoruz dediler."AŞIRI REKABET VE FİYAT DÜŞÜRMEÖzel okullardaki maddi sıkıntılarının sebeplerini anlatan Tün, "Özel okullar çoğalınca aralarındaki rekabet yüzünden fiyatları indirdiler. Fiyatları indirince kalitede düştü. Kalite düştüğü içinde niye buraya para veriyorum ki zaten bu eğitimi devlet okullarında da alabiliyoruz. Bu sefer çocuklarını almaya başladılar. Bu sefer özel okullar zarar etmeye başladı. Bir okulun kar etmesi 500 öğrenci ve üzeridir. Ücreti kaç para olursa olsun kar etmek için 500 öğrenciyi geçmek gerekiyor. Daha çoğunu hedefledi okullar. Havuzumuz var. Şöyle olacak, böyle olacak çocuğu uçuracağız biz. Okullar tamamen amaçtan saptı. Amaçtan sapınca da sistem AYAKTA KALDI?Kimler sadece kaldı. Gerçekten de özel okulculuğu niye yaptığını bilenlerin elinde kaldı. Tamamen ticari düşünmeyen işletmelerin çoğu ayakta kaldı. Onlar zaten para da kazandılar. Öğrencilerim saat 2400'e kadar ders çalışıyor. Çünkü bu çocuklar daha özel. Diyor ki benim hayatta şu anda yapacak başka bir şeyim yok. Ben öğrenmek istiyorum. Devlet bütün kütüphanelerini açık bırakmak istese bırakamıyor. Ama özel kurumlar bunu sağlayabiliyor. Mesela öğrenci der ki müzikte yeteneğim var hocam. Biz de diyoruz ki müzik öğretmeniyle birebir çalış." şeklinde Kİ AKADEMİSYENLERİN YÜZDE 90'I ASYA ÜLKELERİNDENDiyorlar ki Finlandiya'da eğitim neden bu kadar iyi. Orada özel okulculuk yok. Sadece devlet okulları var. Ama devlet okulunda herkes ortalamada. Farklı ve fazla değil hepsi ortalamada. Amerika'da ki üniversitelere bakarsanız çalışan doçentler profesörler akademisyenler yüzde 90'ı Asya'dan. En son Hindistan'a kadar gidiyor. İran, Suriye, Irak, Türkiye. Bu ülkelerin çocukları zor bir eğitimden geçiyorlar. Çok kalabalığız. O yüzden bu çocuklar çok iyi yerde. Finlandiya'da tüm çocuklar yüz üzerinden 85'te. Bizde ise yüz üzerinden 95'de var. 100'de var ama ortalamamız yüzde 50."ÜLKEMİZDE ERKEK ÇOCUKLARININ YÜZDE 55'İ FUTBOL OKULUNA GİDİYOR"Bizim seçmemiz gereken çocuklar özel çocuklar. Ne zamana ki bu dengeye geldi. Bizim dönemde anne ve babalarımız arasında bariz kuşak farkları yoktu. Oda cep telefonu görmedi. Bizimle çocuklarımız arasında kuşak farkı var. Teknolojiyle iç içe doğan çocuklarla buzdolabını televizyonu lüks olarak gören nesil arasında ciddi bir kuşak farkı güvendiğimiz bildiğimiz öğretmenlere çocuklarımızı götürüp 'Evet ya bu çocuk farklı' denilen çocuklara özel bir eğitim aldırmanız gerekiyor. Beden olarak farklı bir yapınız varsa büyük beden satan yerlerden alman gerekir. Herkesin aldığı mağazalarda bunu bulamazsın. Herkes 20 liralık gömlek alır. Sen özel fiyattan alacaksın. Ortalamayı kabul edeceğiz. Mesela ben diyeceğim ki ben sanatçı öğrenciyi seçemiyorum ben akademik olarak başarılı çocukları seçiyorum mesela sporcu için en iyi okul bu. Erkek çocuklarının yüzde 55'i futbol altyapılarına, kurslarına gidiyor. Profesyonel anlamda süper ligde ilk 11'de oynayan oyuncu sayısı 200 civarında. Herkes çocuğunun futbolcu olacağını düşünüyor. Messi'nin, Ronaldo'nun çocukluklarından belliydi özel oldukları. Neymar'ın çocukluklarından belli. Matematik problemi belki çözemez ama futbol için kıymetli bir değer bu oyuncular. Bizde ortalama olan tüm çocuklar futbolcu olmaya çalışıyor. Bizde bir bakıyoruz ki milyonlarca altyapıda çocuk var süper lig takım kadrolarının çoğu yabancılardan oluşuyor. Boş bir hayal vermeyelim çocuklara."BAŞARILI İNSANLARIN ÇOĞU OKULDA BAŞARILI OLAMAMIŞMilli eğitim ve özel sektör ortak çalışarak diyecek ki bu çocuk özel, çok konuşabilir. Ya da hiç konuşmayabilir. 1000 kelime İngilizce konuşabilir. Ailesine denilecek ki bu çocuk farklı bu çocuğa özel bir eğitim aldırmalısınız. Özel okullar bu okullara hitap edecek. Farklı çocuklar özele, normal çocuklar devlet okullarına gitmeli. Kimin biyografisini okursanız okuyun ister dünyadan ister ülkemizden çocuklukta. Elon Musk, Einstein, Tesla gibi ne kadar önemli adam varsa eğitimde başarılı olamamış insanlar. Hepsinin de eğitimlerinde sorun çıkmış. Ben bunu niye öğreniyorum diyorlar. Sorguluyorlar. O kadar akıllılar ki. Farklı çocuklara farklı eğitim verilmeli yoksa normal müfredatta sıkılıyorlar. Okula gelmek istemiyorlar. Bu çocuklar normal müfredatı kabullenemiyor."dedi. İngilizce Okul Güncel Haberler

finlandiya da neden özel okul yok